Salgınlar arttı, Anadolu’nun 4 bin yıllık sırrı yine gündeme geldi
Tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan turşu, Anadolu’da Selçuklu'dan günümüze uzanan bir gelenek olarak yaşatılıyor. Bağışıklığı güçlendiren ve hastalıklara karşı koruma sağlayan turşunun kurulumu ise dikkat ve özen istiyor. Püf noktaları Konyalı isim verdi.
Tarihi milattan önce 2000’li yıllara kadar uzanan turşu, Anadolu topraklarında yüzyıllardır sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Selçuklu döneminden günümüze kadar yaygın bir şekilde tüketilen turşu, günümüzde özellikle salgın hastalıkların arttığı dönemlerde bağışıklık sistemini destekleyen doğal bir şifa kaynağı olarak öne çıkıyor.
Bağışıklık sistemi zayıf olanların daha ağır hastalıklar geçirdiğine dikkat çeken uzmanlar, turşunun hem sindirim sistemini düzenlediğini hem de vücudun direncini artırdığını belirtiyor. Türk sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden olan turşu, özellikle kış aylarında en çok tercih edilen gıdalar arasında yer alıyor.
"HAKİKİ KAYA TUZU ŞART"
Uzun yıllardır Konya’da turşuculuk yapan Selman Kozan, turşunun yapımında dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. Kozan, “Turşu, sebzelerin veya meyvelerin tuzlu su, salamura, sirke ya da limon suyunda bekletilmesiyle yapılır. Yiyeceklerin dayanıklılığını koruması için mutlaka hakiki kaya tuzu kullanılmalıdır. Rafine tuz turşunun kısa sürede yumuşamasına neden olur. Kaya tuzu ise hem turşunun lezzetini korur hem de tansiyon ve böbrek sağlığına faydalıdır” dedi.

Turşu için kullanılacak sebzelerin sert, taze ve zedelenmemiş olmasının önemini vurgulayan Kozan, “Salamura ürün en az 20 gün ile 1 ay arasında beklemeli. Aksi halde turşu tam kıvamına gelmez” diye konuştu.

"BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR, ENERJİ VERİYOR"
Kozan, turşunun faydalarını şöyle sıraladı:
Bağışıklık sistemini destekler.
Sindirim sistemini düzenler.
Kan şekerini dengeler.
Elektrolit dengesini sağlar.
Enerji seviyesini artırır.
Kalbi korur, krampları önler.
Turşu suyu ise öksürükten kabızlığa kadar birçok rahatsızlığa iyi gelir.

"4 MEVSİM TÜKETİYORUZ"
Turşu tüketicisi Samet Baydilli ise turşunun Anadolu kültüründe çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Biz ailece dört mevsim tüketiyoruz. Özellikle biber ve salatalık turşularını tercih ediyoruz. Pandemi döneminde faydalarını daha iyi anladık. Çocuklarımız da bizden görüp tüketiyor. Özellikle turşu suyunu hiç ihmal etmiyoruz. Sağlığa çok faydası var” dedi.

4 BİN YILLIK LEZZET
Bilinen en eski turşu yapımı 4 bin yıl öncesine dayanıyor. Orta Doğu ve Uzak Doğu’da yaygın olarak kullanılan bu gelenek, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze taşındı. Bugün ise Anadolu’nun hemen her bölgesinde farklı sebzelerle yapılan turşular, sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.
Kaynak:İHA


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.