Konyaspor alnının teri, elinin emeği, gayreti ve çabası ile başarılı bir sezon geçiriyor.
Bu yıl 100’üncü yılımızı kutluyoruz. Başında olmasa da gidişata uygun şekilde sezon ortasında bir hedef koyduk kendimize. 100’üncü yılımızda Avrupa’da oynamak istiyoruz.
Bazıları hakem dedi, MHK dedi, federasyon dedi… Biz korktuk bir şey demedik. Üslubumuzu bozmadık, hakaret etmedik, küfretmedik, sert eleştirmedik.
Suçumuz da bu galiba.
Son haftalarda üst üste Konyaspor aleyhine maç yönetimlerini görünce, bizim de birileri gibi olmamız gerektiğine inanmaya başladık.
Yıllardır hep konuşulur. ‘Bu ligde 3-4 büyükten başkasını şampiyon yapmazlar’ diye. Bildiğimiz bir gerçek olduğu halde, inanmazdan gelirdik.
İnanmak istememizde, Bursa ve Başakşehir’in şampiyon olması da rol oynamıştır sanırım.
Ancak son haftalarda yaşananları gördükten sonra yeniden düşünmeye başladık. Bu ligde şampiyon da, Avrupa’ya gidecekler de, düşecekler de önceden belli mi?
Önce 15-16 hakeme el çektirildi, sonra federasyon başkanı istifa etti.
Federasyon başkanının istifa ettikten sonraki anlattıkları hepimizi dehşete düşürdü. Bunlar daha anlattıkları… Bir de daha ne anlatamadıkları vardır…
Rize maçında yaşadıklarımız göz önünde. Resmen puan almamız engellendi. Söz konusu sadece Rize maçı olsa… Kırmızı kart gören oyuncularımız gelecek haftalar oynayamayacaklar.
Kulüp tarafından yapılan sert açıklamayı destekliyorum. Daha da sert olmalıydı. Şampiyonlar ligine katılma hedefinde yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişken, hakkımızı masa başında kaybetmemeliyiz.
Evet, Fenerbahçe büyük takım, iyi takım; amenna… Ama hakkımız da göz göre göre elimizden alınmamalı. Biz yüzüncü yılımızda dünyanın en büyük liginde, Avrupa Şampiyonlar Liginde oynamalıyız.
Son maçlardan sonra Fenerbahçe 1 puan önümüze geçti. Ama daha kaybettiğimiz çok şey yok. Önümüzdeki haftalarda onlar, Göztepe, Rize, Gaziantep, Beşiktaş, Karagümrük ve Malatyaspor ile oynayacaklar. Biz ise Gaziantep, Malatyaspor, Karagümrük, Antalyaspor, Hatayspor ve Beşiktaş ile oynayacağız. Oynayacağımız takımlardan 4’ü aynı, 2’isi farklı. Yani şanslarımız eşit gibi. Bundan sonra kim hata yaparsa o kaybedecek.
Tabi, dışarıdan başka müdahaleler olmadığı müddetçe…
Müdahaleler konusunda duyarlı ve dikkatli olmak zorundayız. Kentin tüm dinamiklerine büyük işler düşüyor. Parti farkı gözetmeksizin siyasilerden bürokratlara, yerel idarecilerden Spor Genel Müdürümüze kadar…
Hakkımızı kimseye yedirmememiz gerekiyor.