M. Doğukan Akbıyık

M. Doğukan Akbıyık

Konyaspor Galatasaray maçı bize diyor ki!

Konyaspor Galatasaray maçı bize diyor ki!

Türkiye’de futbol sadece bir spor dalı değil, aynı zamanda sosyokültürel bir olgu. Ancak bu olgu, adalet ve eşitlik duygusunun zedelendiği bir düzene dönüşmüş durumda. Maalesef, Türk futbolunun profesyonel ligleri artık sportif rekabetten çok sistematik bir ayrışmanın arenası haline geldi.

Türkiye Süper Ligi’ni bir bütün olarak görmek giderek zorlaşıyor. Aslında lig, iki gruptan oluşuyor: İstanbul’un üç büyükleri (Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş) ve Trabzonspor bir yanda; diğer tüm Anadolu kulüpleri diğer yanda. Sahada oynanan futbol, hakem kararları ve medyanın tutumu bu iki grup arasındaki farkı her geçen gün daha da belirginleştiriyor.

Özellikle Anadolu takımlarıyla büyük takımlar arasında oynanan maçlarda, hakem kararlarının ağırlıklı olarak büyük takımlardan yana olduğu algısı artık bir gerçeklik gibi kabul ediliyor. Yorumcuların, federasyon yöneticilerinin ve hakemlerin bilinçaltına yerleşmiş bu şartlanmışlık, adaletin önüne geçiyor. Söz konusu dört büyük takımdan biri, Anadolu takımlarından biriyle karşılaştığında, hakemlerin takdir haklarını büyük takımlar lehine kullanması bir “norm” haline gelmiş durumda.

Maç içinde o kadar çok tartışılacak karar var ki, insan hangisini konuşacağına karar veremiyor. Verilen ve verilmeyen kartlar, fauller ve diğerleri… Galatasaray lehine verilen penaltı konusu dahi tartışılır. Evet pozisyon penaltı olarak değerlendirilebilir, bir şey demiyorum. Ama aynı pozisyonda ceza sahası karşı taraf olsaydı yani pozisyon Galatasaray ceza sahasında yaşansaydı Konya lehine penaltı verecekler miydi? Hiç sanmam.

Adaletsizlik sadece sahada değil, tribünlerde ve kamuoyunda da hissediliyor. Anadolu takımlarının taraftarları bile bu düzeni kabullenmiş durumda. Dört büyüklerden birinin maçına gösterilen ilgi, kendi takımlarının maçlarına gösterilmiyor. Taraftarlar, haklarını savunmak yerine sessiz kalmayı tercih ediyor; ama sıra kendi takımlarına geldiğinde seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bu döngü kırılmadıkça adalet talebi cılız bir ses olmaktan öteye geçemez.

Anadolu takımları artık bu duruma seyirci kalmamalı. Eğer sistematik bir adaletsizlikten şikâyet ediliyorsa, bu kulüplerin birleşerek seslerini yükseltmesi gerekiyor. Çünkü sorun bireysel tepkilerle çözülemeyecek kadar derin ve köklü.

Adaletin olmadığı bir yerde futbolun gelişmesi mümkün değildir. Hakem hataları, dört büyüklerin lehine işleyen sistem ve bu düzenin oluşturduğu kutuplaşma, futbol sevgisini öldürüyor. İnsanlar artık maçlara gitmek istemiyor. Stadyumlar boş kalıyor, seyirciyi çekmek için yakında promosyonlar verilmeye başlarsa şaşırmam.

Eğer bu adaletsizlik devam ederse Türk futbolunun marka değeri daha da düşecek. Futbol artık bir eğlence değil, kavgaların, tartışmaların ve hayal kırıklıklarının alanı haline gelecek.

Türkiye futbolunun bu krizden çıkması için tüm tarafların ortak bir bilinç geliştirmesi gerekiyor. Anadolu takımları birlik içinde hareket ederek haklarını savunmalı. Hakemler ve federasyon, tarafsızlık ilkesine uygun şekilde yönetim anlayışını benimsemeli. En önemlisi, futbolun temelinde adaletin olduğunu unutmamalıyız.

Dünkü maçta Konyaspor yenildi. Ama sadece Konyaspor değil, Türk futbolu da kaybetti. Eğer futbolu gerçekten sevmek ve geliştirmek istiyorsak, adalet duygusunu yeniden tesis etmenin yollarını aramalıyız. Aksi halde, bu düzenin kazananı olmayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Doğukan Akbıyık Arşivi