Konya’nın göç yönetimi uluslararası sahneye çıktı
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Ankara’da düzenlenen “4. Uluslararası Göç Konferansı’nda” Konya’nın göç yönetimindeki model uygulamalarını anlattı.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla Ankara’da gerçekleştirilen “Göç ve Aile” temalı 4. Uluslararası Göç Konferansı’na katıldı.
Başkan Uğur İbrahim Altay, konferansın “Göçün Toplumsal Yansımaları Üzerine Çok Boyutlu Değerlendirmeler” konulu birinci oturumunda “Yerel Yönetimlerin Göç Yönetimindeki Rolü: Uyum, Hizmet Sunumu ve Kentsel Kapasite” başlığında konuştu.

“GÖÇÜN MERKEZİNDE UMUTLARIYLA İNSANLAR VAR”
Konuşmasında göçün dünya genelinde şehirleri üçe ayırdığını ifade eden Altay, göç veren, göç güzergahında olan ve göç alan şehirlerin farklı sorunlarla karşılaştığını söyledi. Yerel yönetimlerin göç süreçlerinde karar verici olmadığını hatırlatan Altay, ortaya çıkan sonuçların ise doğrudan şehirleri etkilediğini vurguladı.
Başkan Altay, “Biz yerel yöneticiler olarak bu konuda aslında şunu özellikle ifade ediyoruz; biz bu konuda karar verici değiliz, göçün aşamalarının hiçbirinde yerel yönetimlerin belediye başkanları masanın bir tarafında değil. Ama oluşan durumda ortaya çıkan neticede şehirler ve dolayısıyla yerel yöneticiler, bunun problemleri ile uğraşmak zorunda. Burada unutmamamız gereken şey, göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle hikayeleri ile insanlar var ve bunu asla gözden kaçırmamamız gerekiyor. Bizler de şehrimize gelen herkesi niteliği ne olursa olsun, tanımı ne olursa olsun insanca bir yaşam sunmak zorundayız. Çünkü inancımız gereği de Fırat'ın kenarındaki kurdun kaptığı koyundan bile sorumlu olduğumuzu düşünüyoruz. Onun için ayrımcılıkla mücadele ediyor, sosyal adaleti ve toplumsal huzuru gözeten politikalar geliştiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

KONYA’NIN ENTEGRASYON MODELİ
Konya’daki Afgan, Suriyeli, Filistinli göçmenlerin yanı sıra deprem bölgesinden gelen vatandaşların uyumuna yönelik çalışmalara değinen Altay, ilk aşamanın dil problemi olduğunu vurguladı.
Başkan Altay, “Gelenlerin başta Türkçe’yi hiç bilmiyor olmaları ciddi sorunlar oluşturdu. Özellikle belediye hizmetlerinden faydalanabilmeleri için onlara dil konusunda danışmanlık etmeye başladık. Elektrik, su, telefon gibi kamusal hizmetleri almak için iletişim kurmanız gerekiyor. Dolayısıyla ilk yaptığımız iş özellikle çocukların bir an önce eğitime başlamalarını sağlamak. Çünkü çocuk okula gittiğinde ailenin entegrasyonunda çok büyük bir fayda sağlıyorsunuz. Sonrasında insanların meslek edindirmeyle ilgili çalışmalar yapmak gerekiyor eğer mevcut mesleklerine dair bir iş bulamadıysanız onların yeni yetenekler kazanmasını sağlamak gerekiyor.” diye konuştu.

“KAYIT DIŞILIK AZALINCA SORUNLAR DA AZALIYOR”
Yerel yönetim ve merkezi idarenin birlikte çalışmasının önemine dikkat çeken Altay, kayıt altına alınmayan kişilerin sağlık, eğitim ve asayiş alanlarında ciddi sorunlara yol açtığını ifade etti.
Altay, “Yerel yönetimle merkezi idare arasındaki ilk başlangıç konusu bununla başladı. İnsanları bir an önce kayıt altına almak için geçici merkezler oluşturulması, mobil merkezler oluşturulması, göç idaresiyle birlikte çalışılmasıyla ilgili konuları çalıştık ve bu konuda Türkiye hakikaten çok kısa sürede çok önemli bir başarı elde etti. Şu an itibariyle insanlar çalışmaya başladıklarında, insanlar eğitim almaya başladıklarında sorunun kademeli olarak azaldığına şahit olduk.” dedi.

“SURİYE’DE BÜYÜK BİR KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ KURULMUŞ”
Yakın zamanda Şam’a gerçekleştirdiği ziyaretten de söz eden Altay, “İlk kez Suriye’ye gittim. Hakikaten savaşın etkisini orada iliklerinize kadar hissediyorsunuz ve ekranlarda göründüğünden çok daha ürkütücü. İnsanların neden kaçtığını, neden ülkemize sığındığını bir kez daha anlıyorsunuz. Orada kültürün bizden ne kadar farklı olduğunu da görüyorsunuz. Bizim anormal baktığımız birçok şeyin orada normal olduğunu, insanların yaşam kültürlerinin bizden farklı olduğunu bir kez daha hissediyorsunuz. Gelinen noktada şunu çok net hissediyorsunuz; Suriye ile Türkiye arasında çok büyük bir kardeşlik köprüsü kurulmuş. Sokaklarda Türkçe konuşan çocuklar, Türk olduğunuzu gördüğünde size gelip sarılan insanlar ve ziyaret ettiğiniz tüm kamu kurumlarında büyük bir minnet ve teşekkür alıyoruz. Milletimizin bu manada yapmış olduğu fedakarlığın etkilerini Suriye’nin sokaklarında, Suriye’nin bütün kesimlerinde biliniyor olması çok önemli bir durum diye düşünüyorum.” dedi.

“TÜRKİYE’NİN GÖÇ POLİTİKASI ULUSLARARASI İTİBAR KAZANDIRDI”
Başkan Altay, Türkiye’nin göç ve mülteciler konusunda yürüttüğü insani politikanın uluslararası platformlarda saygı gördüğünü belirterek “Belki zorluklar, sorunlar yaşadık ama gelinen noktada hem insani olarak büyük bir kazanım içerisinde olduğumuzu hem de devletimiz ve milletimiz adına büyük bir kazanım içerisinde olduğumuzu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Özellikler göç konusunda etkilenen kurumların başında olan bir yerel yöneticinin burada konuşmacı olmasını çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Murat Balcı moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda; TBMM Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı, Antalya Milletvekili Atay Uslu, AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, Halep Milletvekili Dr. Tarık Sulo Cevizci, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy da çeşitli konu başlıklarında konuşma yaptı.


Kaynak:Haber Merkezi


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.