Bayramda koronavirüse yakalanan Konyalı imamın ibretlik hikayesi

Konya’nın Karatay ilçesindeki Ahmet Kolat Camii'nde görev yapan Ali Yıldız, Kurban Bayramı’nda koronavirüse yakalandı. Kendisiyle birlikte 4 yakınının daha testleri pozitif çıkan Yıldız, görev yaptığı mahallede çok seviliyordu ve yoğun bakım günlerinde sevenleri onu duasız bırakmadı.

Önce kayınvalidesini bugün de kayınbabasını kaybeden Yıldız, ibretlik bir yazı kaleme aldı.

İşte koronavirüs nedeniyle zor bir dönem geçiren İmam Ali Yıldız’ın duygu dolu hikayesi:

“Sevgili dostlar;

Yaşım 52 ailecek hayatımızın en zor sınavını veriyoruz. 17 yıl önce babamın ani ölüm haberi çok zordu. 30 yıllık imamım. Bayram demek bizim için köy demek. Deniz bilmeyiz, tatil bilmeyiz. Varsa da yoksa da bizim için köy. Çünkü analarımız babalarımız bizi bekliyor. Evladı gelmeyen ev köyde en garip evdir. 2020 Kurban bayramından bir hafta önce bizim köy telaşımız başladı. Bayramın 4. Günü gittik. Sadece 2 gün bayram yapabildik. Anam hastalandı. İshal ve şiddetli ağrılar... Zannettik ki normal hastalık. Hiç covid aklımıza gelmedi. Bu arada ben de hastalandım. Annem şiddetli olunca benimkini hiç saymadım. Anamı doktora götürünce tespit edildi gece yarısı Bozkır'a ambulansla götürdüler. Biz de sabah namazını kılıp kaçarcasına engelli kardeşimi de alıp Konya'ya geldik. Ayrılmadan önce kayınpeder ve kayınvalideme Allahaısmarladık dedik ama onlar da hastaydı. Bu onları son görüşümüz oldu. Derken anam ağırlaştı Konya'ya geldi hastaneye. Ben gittikçe kötüleşiyordum uyuyamaz ve nefes alamaz oldum test yaptırdım pozitif çıktı. Canlı cenaze gibi evdeyim dayanılmaz hal alınca ambulansı çağırdım ve hastane süreci başladı derken kayınvalidemi Bozkır'da hastaneye götürdüler. 2-3 gün orada kaldıktan sonra Konya'ya geldi geliş o geliş arkasından kayınpederim geldi. 3 gün sonra vefat etti. Ben hastanede 3-4 gün yattıktan sonra yoğun bakıma aldılar. Zaten bu zamana kadar akrabalardan başkasına hastalığımızı duyurmadık. Eşimin imtihanı her geçen gün zorlaşıyordu kendi de hasta, ayakta duracak takat yok çaresiz evin hizmetlerini görüyor. Babasının ölüm haberi, kocasının ve annesinin yoğun bakımda olması eşimi perişan etti. Rabbim beni; ona, evlatlarıma ve sevdiklerime bağışladı. Babasının ölümünden tam bir hafta sonra aynı saatlerde doyamadığı, kıyamadığı anasını da kaybetti. Bugün köye defnetmeye gitti. Allah gani gani rahmet eylesin geride kalanlara sabrı cemil niyaz etsin. Bunları yaşarken bir saniye bile Rabb'imize isyanımız olmadı elhamdülillah. Hastanede yoğun bakımdan çıktıktan sonra çok duygulandım çok ağladım. Rabbim bana bir şans daha verdi yoğun bakımda günleri saatleri unuttum. Çıktıktan sonra aynada kendimi görmek ellerimi suya değdirmek hepsinden önemlisi Rabbimin huzurunda secdeye varabilmek ne büyük nimet. Yedim şükrettim, içtim şükrettim, yediklerimizi çıkarabildim şükrettim, yattım kalktım şükrettim. Şükredecek o kadar çok şeyimiz varmış da farkında değilmişiz. Evime gelince sanki dünya sarayına geldim. Herkesin kendine yetecek bir derdi var dertlerimizle sizleri üzmek istemem ibret alalım diye yazıyorum. Dertler paylaşıldıkça azalır eğer dost dediğin insan derdini dinlemeyecekse, derdine ortak olmayacaksa o dostu neyleyim. Rabb'im hiç kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemesin. Sevgili dostlar şimdilik tek arzum sağlığıma kavuşup, camiye cemaate devam edebilmek. Çok özledim camimi, cemaatimi, mihrabımı minberimi, öğrencilerimi. İnşallah bundan sonra daha güzel haberler duyarız. Zamanınızı aldım haklarınızı helal edin. Şunu da ilave edeyim şükürler olsun Rabbim bizi insanlara sevdirmiş. Müslümanlar tarafından sevilmek en büyük nimetmiş elhamdülillah elhamdülillah. Bu arada komşularımızın hepsinden Allah razı olsun. Sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Biricik eniştem Abdullah Topcu da bu dönemde bizden yardımını hiç esirgemedi. Sürekli bizler için koşuşturdu. Ona da çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Allah'a emanet olun.”