İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Başak Gezmen, medyanın doğru kullanıldığı ve doğru yönlendirildiği takdirde önemli bir eğitim aracı olduğunu söyledi.
Medya kullanımının avantajları olduğu gibi dezavantajlarının da bulunduğunu aktaran Gezmen, şunları kaydetti:
"Medya kullanımında bizi bekleyen tehlikeli yanlar var. Sosyal medya platformlarının da giderek çoğalmasıyla beraber bu alanlar fazlalaşmaya başladı. Özellikle günlük hayatımızın çok büyük bir bölümünü medyayla iç içe geçiriyoruz. Bu da bizi bu tehlikelerle çok fazla karşı karşıya bırakıyor. Özellikle çocuk kitle, yetişkin kitle gibi neyin doğru, neyin yanlış olduğuna tam olarak karar verme yetisine sahip olan bir kitle değil. Gerek eğitimciler gerek ailede ebeveynler tarafından medyayı doğru kullanma biçimleri konusunda doğru bilgilendirilmeleri gerekiyor" dedi.
SİBER ZORBALIK NEDİR?
Gezmen, sosyal medyanın öteki yüzünde tehlikelerin de yaşandığına dikkati çekerek, "Medyanın karanlık yüzlerinden bir tanesi de siber zorbalık dediğimiz alan. Yani medyada özellikle geleneksel zorbalık zaten şu anda çok ilerleyen bir durum. Siber zorbalığı aslında şöyle tanımlayabiliriz. Siber zorbalık, geleneksel zorbalığın dijital ortamdaki görünürleşme hali. Bu da çok fazla vakit geçiren özellikle çocukları ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakıyor." diye konuştu.
"ANNE BABALARIN GÜVEN SAĞLAMASI GEREKİYOR"
Siber zorbalığın nasıl gerçekleştiğini anlatan Gezmen, şöyle konuştu:
"Siber zorbalığa, özellikle tanımadığımız, bilmediğimiz kişilerden -hatta bunlar daha sonra bildiğimiz kişiler bile çıkmış olabiliyor- birtakım şantaj uygulamaları, bilgi çalınması, özel fotoğrafların birilerinin eline geçmesi, onlar tarafından kullanılması ya da kişileri utandırıcı ya da korkutucu şekilde birtakım içerikler göndererek şantaj yapma, bunlardan birtakım şeyler elde etme giriyor. Siber zorbalık, çocuklar için özellikle tanımadığı, bilmediği kişilere şifrelerini vererek ya da fotoğraflarını ya da özel bilgilerini paylaşarak gerçekleşiyor. Yapılan araştırmalar ebeveyn tarafından çok fazla desteklenmeyen yalnız çocukların daha fazla siber zorbalığa uğradığını kanıtlıyor. Bu çocuklar çok yalnız oldukları için güvenebilecekleri, sığınabilecekleri bir yer arıyorlar. Özellikle bu çocuklar üzerinde siber zorbalık çok daha rahat ve hızlı bir şekilde, etkili biçimde gerçekleştirilebiliyor"dedi.
Doç. Dr. Gezmen, siber zorbalığı gerçekleştiren kişilerin öncelikle o güveni sağlamaya çalıştıklarını vurgulayarak, "Ebeveynden önce kendilerinin geldiklerini, kendilerine çok daha fazla güvenebileceklerini, her şeylerini onlarla paylaşabileceklerini söyleyerek güçlü bir güven ortamı oluşturmaya çalışıyorlar kendilerince. Bu aslında çocuklar için inandırıcı oluyor maalesef ki. O yüzden çocuklar bu tarz bilmedikleri, tanımadıkları, kendilerini abi, abla gibi tanıtan, yaklaşmaya çalışan kişilere karşı çok dikkatli davranmak zorundalar." değerlendirmesinde bulundu.
Çocuklarla konuşarak, içerikleri beraber deneyimleyerek, hangi içeriklerin onlar için tehlikeli olabileceğinin, hangi içeriklerin masumane gibi görünüp aslında kötü sonuçlar doğurabileceğinin anlatılması gerektiğini ifade eden Gezmen, "Çocuklara o güvenin en fazla ebeveynin verebileceğini, anne ve babanın sürekli olarak ne olursa olsun çocukların yanında yer alacağını, siber zorbalığa uğramış bir çocuğun bile gelip anne ve babasına bu durumu izah edip çözüm yolları arayabilmesi gerekiyor. O yüzden de ebeveynin bu güven temasını çok iyi sağlaması gerekiyor." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.