Konyalı 83 yaşındaki avukat, mesleğini 55 yıldır aşkla sürdürüyor

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1965'te bitiren Nurullahoğlu, ilerleyen yaşına rağmen tutkuyla bağlı bulunduğu mesleğini aktif olarak yapmaya devam ediyor. 

Yıl boyu yoğun çalışan, duruşmalara giren, eskittiği cübbe sayısını dahi hatırlamayan Nurullahoğlu, genç avukatlara da mesleğin verdiği manevi huzuru keşfetmeleri tavsiyesinde bulunuyor. 

Nurullahoğlu, küçük yaşta bazı hastalıklar geçirdikten sonra başarılı bir öğrencilik hayatı sürdürdüğünü, fakülte tahsilinin ardından başladığı avukatlık mesleğine ara vermeden devam ettiğini anlattı. 

Bugün geldiği noktada bir ömrü avukatlıkla geçirmiş olmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Nurullahoğlu, "Mesleğimi seviyorum çünkü hak, hukuk ihlaline uğramış kişilere yardımcı oluyorum. Bazen para almıyorum. Duaları bana paradan daha kıymetli geliyor. Hayli dua alıyorum. Bana 'fakir babası avukat' derler." şeklinde konuştu. 

Nurullahoğlu, yarım asırı aşkındır sürdürdüğü mesleği sayesinde 3 çocuğunu en iyi şekilde yetiştirdiğini, aynı zamanda her gün yeni bir şey öğrenerek kendisini geliştirdiğini söyledi.

- "Geçmişe dönsem yine bu mesleği seçerdim"

Avukatlığın tarihin yazdığı en eski mesleklerinden biri ve kadim bir iş olduğuna işaret eden Nurullahoğlu, "Geçmişe dönsem yine bu mesleği seçerdim. Bir ömrüm bu meslekle geçti. Gayet mutluyum ve çok huzurluyum. Çünkü çok fakir fukaranın duasını aldım. Adliyede bir danışma odası vardır. İhtiyaç sahipleri oraya gelir, derdini anlatır, danışmanlık hizmeti alır. Oradakiler de ücret almadan yol göstericilik yapar. Denk geldiğim zaman ihtiyaç sahiplerini o odaya bile göndermez, yardımcı olurum." ifadelerini kullandı. 

Konya Barosuna kayıtlı, aktif şekilde işini yapan en yaşlı avukat olduğunu dile getiren Nurullahoğlu, mesleğe yeni başlayanların kendilerini geliştirmeleri, çağın gerisinde kalmamaları, çalışkanlık ve saygıyla işlerini yapmaları gerektiğini belirtti.

Nurullahoğlu, genç meslektaşları için umut dolu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Genç avukatlara tavsiyem, dürüstlükten ayrılmasınlar, her şey para pul değildir. Fakire fukaraya yardımcı olsunlar, ücret almadan işlerine baksınlar. Yunus (Emre) ne diyor, 'Gelin tanış olalım. İşi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz.' Bizim mesleğimiz, insana dokunabilme imkanı sağlıyor. Bu yüzden mesleğimi çok seviyorum. Hak, hukuk, adalet için çalışmak büyük sevaptır. Hele hele hakkını zayi etmek üzere olan birini hakkına kavuşturmak büyük mutluluk verici, çok önemli bir hadisedir. Gücüm yettiği kadar fakir fukaranın işine bakacağım, onların hayır dualarını almaya çalışacağım."