Rize deplasmanı da hüsran ile sonuçlandı.

İlk 10 dakikada yıkıldık, 11. dakikada ümitlenmiştik ama kalan 80 dakikanın sonunda yine çuvalladık.

Bu tabloyu benzetmelerle anlatacak olursak; 

Her sezon başında sıfır borç prensibiyle hareket etmeye çalışan daha doğrusu bu mesajı öyle orta yere atan yönetimin transfer titizliği; Tuval. 

Aykut KOCAMAN'ın Konyaspor Muhasebesini düşünmesi ve de geleceğe yönelik planlarım var diyerek bunları muhasebe üzerinden şekillendirme çabası; Boyalar ve fırçalar.

Saçma sapan oynayan, özgüven naraları ile beceriksizliklerini örtbas eden, sahaya çıkanın gezindiği, yedeklerin keyif sürdüğü, yaşıtları bağ bahçe ile uğraşırken Konyaspor kasasından beleşten para kazananların cirit attığı, topa vurmak nedir hala çözememiş 3. Lig futbolcularının esame listesinde olduğu bir takım futbolcu grubu ise; bu resmi çizen Ressam.

Taraftar ise Tuvalin ağırlığını, Boyaların fazlasını, Ressamın kahrını üzerinde taşıyan Şövale.

Tüm bunlar bir araya gelince kimsenin hayal etmediği, beklemediği, istemediği bir tablo çıktı ortaya.

Kağıt boya ile uymuyor, renkler doğru kullanılmadan boyama deneniyor, resim desen evlere şenlik. Bu tabloyu atsan atılmaz satsan satılmaz. Olan o sürekli ayakta durup, tüm bunları üzerinde taşıyan, resim olsa da olmasa da asla pes etmeyen, daima en iyisi olsun diye elinden geleni yapan Şövale'ye oluyor. Yani taraftara...

*

Peki ne olacak  bizimkilerin hali? Aykut KOCAMAN'ın istifa sinyali ortada. Yönetimden ses yok. Futbolcular zaten çöp... Ne olacak bu takıma?

Toparlanmak için maç kazanmak yetmez artık. Büyük hasar var, bunu galibiyetle ödemek imkansız. Hamle yapılmalı, hamleler. Bu futbolcularla olmayacağı belli, 5-6 tanesi işimize yarar bu saatten sonra. Ara transfer döneminde böyle büyük bir hamleye kalkışmak kulüp için risk. Aykut KOCAMAN'ın istifası zaten şu durumda en büyük deprem. Herkes kalsa, ara transferde 5 iyi transfer yapılıp kadro biraz düzeltilebilse sezon sonu ligde kalıp buna da şükür demek en doğrusu gibi.

Çünkü Aykut KOCAMAN'ın gitmesi şu kaos halinde asla çözüm değil. Çünkü boşta olan teknik adamların hiçbiri bu kadro ile bizi ligde tutamaz.

Bu gidişle Aykut hoca da tutamayacak gibi gözükse de devre arasında yapılma ihtimali olan hamle ile en azından düşmeyiz diyoruz. 

Netice itibariyle biz sadece ihtimalleri değerlendiriyoruz. Ve bizim için daima kulüp önemli. Bu durumların can sıkıcı yanı hep üzülen taraftarda bitiyor.

Yönetim bu şehrin çocuklarını görsün artık bi zahmet. Sefasıyla cefasıyla diye haykıran fedakar taraftarı duymayacak kim varsa işte kapı.... Buna herkes dahil. Çünkü en gerçek bizimkiler; taraftarımız.