Dört gol attığımız maçı 3-1 kazandık.

Özlemiştik.

Galibiyeti…

Çok gollü maçları…

İyi oynamayı…

Sevinmeyi…

Coşkuyu…

Maç sonu stadyum civarı sevinç gösterilerini.

Eve mutlu dönmeyi.

‘Kötü takımız’ psikolojisinden kurtulmayı.

Geleceğe güvenle bakmayı.

Küme çizgisi stresinden uzak olmayı…

Televizyondan maçın özetini izlemek için ekran başına koşmayı…

Ve daha nice mutlu sahneyi.

Kramer 2 attı, Yusuf 1 attı.

Ve nihayet çocukların formasını sırtına giyinmek için can attığı marka bir golcüye kavuşuyoruz.
Bugün Kramer’in günüydü. Ancak sadece Kramer’in değil. Slowik’in de… Slowik 1 kurtardı 1 attı. Penaltıyı kurtardı, direkten dönüp kendine çarpan topa engel olamadı. Gol kendisine yazıldı. Hem talih hem talihsizlik. Bir maçtan fazla pozisyon. Bir maçtan fazla adrenalin. Heyecan.

Bu maç Konyaspor için kritik bir maçtı. Bir mağlubiyet kaos bir galibiyet diriliş manasına geliyordu. Konyaspor 3-1 ile dirildi.

Buradan hemen belirtelim dirilişi kalıcı kılmak tek bir maça bakar. Haftaya Kayseri’yi yenebilirsek çok şey değişecek. Sonraki maçları sırf zevkine izleyeceğiz.

Teknik Direktör Recep Uçar, altı hafta sonra galip geldiğimiz maçı “sabaha kadar eğlenip kutlayacağız, sonra önce kupa maçı ve ardından Kayseri deplasmanına hazırlanacağız” dedi. Bence altı hafta sonraki galibiyet için bir gece yetmez.

Konyaspor bu maçta sadece kazanmadı, iyi de oynadı. Volkan Demirel’in takımı için de bu maç çok önemliydi. Ancak istediğini alamadı. Bodrum için bu maçtan sonra her şey daha zor olacak. Altı puanlık maçın kazananı Konya oldu. Haftaya oynayacağımız Kayseri maçı da aynı değerde… Yani altı puanlık bir maç. Kazanırsak değmeyin keyfimize…

Konyasporlu Kramer’den son 5 maçta 6 gol, 2 asist

Volkan Demirel Konyaspor yenilgisini tek cümleyle özetledi