Türkiye’nin gündemini uzun süredir meşgul eden bir hakikat nihayet resmiyet kazandı: İstanbul Üniversitesi, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının geçerli olmadığına hükmetti. Bu karar, sadece hukuki bir mesele değil, aynı zamanda eski Türkiye’de bize miras kalan adaletsizliklerin de bir yansımasıdır. Artçıları günümüze kadar uzanan CHP zihniyetinin bu uygulamalarını yaşı müsait olanlar çok iyi bilmektedir.

BAŞTAN BERİ BİLİNEN BİR GERÇEK

İmamoğlu’nun üniversite geçmişiyle ilgili soru işaretleri yeni değil. Yıllardır kamuoyunda konuşulan bir gerçek vardı: Türkiye’de herhangi bir üniversiteye giremeyecek birinin, denklik anlaşması bile olmayan bir özel okula giderek oradan nasıl olup da Türkiye’nin en itibarlı üniversitelerinden birine yatay geçiş yaptığı hep merak konusu olmuştu.

Bugün artık resmi olarak da tescillendi: Böyle bir geçiş mümkün değil! Türkiye’de milyonlarca genç, en iyi üniversitelere girebilmek için yıllarca çalışırken, birilerinin arka kapıdan içeri sızarak kendisini “mezun” saydırması kabul edilemez.

SİYASETTE YÜZSÜZLÜK DÖNEMİ

Burada önemli bir soru var: İmamoğlu ve CHP, bu durum karşısında ne yapacak? Normalde, bu tür bir skandala karışan bir siyasetçinin derhal istifa etmesi, hatta kamuoyundan özür dilemesi beklenir. Ama biz CHP’yi tanıyoruz! Onlar, milletin gözünün içine baka baka, bu skandalı bile siyasi bir malzeme haline getirmeye çalışacaklar.

CHP’nin geçmişine baktığımızda, bu tür politik hamleleri hep gördük. Hatalarını kabul etmek yerine, mağduriyet edebiyatı yaparak, kendi yanlışlarını bile avantaja çevirmeye çalışan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ama bu defa öyle olmayacak! Çünkü millet, artık bu oyunları yutmuyor.

TÜRK MİLLETİ BU SKANDALI AFFETMEZ!

Bu mesele sadece bir diploma meselesi değildir. Bu mesele, yıllardır hakkıyla çalışan insanların haklarının nasıl gasp edildiğini gösteren bir tablodur. Türkiye’de her yıl milyonlarca öğrenci sınavlara giriyor, bin bir emekle üniversitelere yerleşiyor. Kimisi yıllarca dershanelerde, özel derslerde zaman harcıyor, kimisi gece gündüz çalışıyor. Ama birileri, sahte diplomalarla, arkadan dolanarak, adaleti ayaklar altına alıyor.

İstanbul Üniversitesi’nin aldığı bu karar, işte tam da bu yüzden önemlidir. Çünkü bu sadece bir diploma iptali değil, aynı zamanda milletin vicdanında da bir mahkûmiyettir. İmamoğlu ve CHP, hangi bahaneyi üretirse üretsin, hangi hamleyle karşılık verirse versin bu lekeyi silemez.