Nurettin Bay

Nurettin Bay

31 Aralık, ne İsa’nın doğumudur, ne Mekke’nin fethi…

31 Aralık, ne İsa’nın doğumudur, ne Mekke’nin fethi…

Bırakın Hazreti İsa’nın doğum gününü, doğum yılı bile tam olarak bilinmemektedir.

İlmi çalışmalar Hazreti İsa’nın M.Ö. 4 ile M.S. 6 arasındaki 10 yıl içerisinde doğduğunu göstermektedir. Yani Miladi O (sıfır)  yılında doğduğu ile ilgili bilginin doğruluğu şüphelidir.

Doğum günü konusunda ise kilise dahi emin değildir. Batı Hristiyanları yani Katolikler İsa'nın doğum gününü 25 Aralık, Doğu Hristiyanları ise 6 Ocak olarak kabul ederler. Ancak birliktelik oluşsun diye kutlamayı 31 Aralık’ta yaparlar.

Mekke’nin fetih tarihi ise 11 Ocak 630’dur.

Peki dayanak kabul edilen tarihler aynı olmamasına rağmen nasıl oluyor da, Mekke’nin Fethi ile Yılbaşı aynı gün kutlanıyor.

İnsanımızın o gece yılbaşını kutlamaması için oluşturulmuş bir alternatif program.

Şahsen bunu doğru bulmadığımı yıllardır yazmaktayım.

Müslüman,  Peygamber Efendimizin ‘Yahudilere ve Hıristiyanlara benzemeye özenmeyiniz’ şeklinde ifadesini bulan Hadis’i şerifini bir gün değil tüm yıl boyunca hayatına şamil kılmalıdır.

Müslümanın bunu hayatına şamil kılması için başkalarının kutsal günlerinde alternatif programlar düzenleme gibi bir düşüncesi de olmamalıdır.

Müslüman yolunu Kur’an ve sünnete uygun bir şekilde çizmelidir.

Bırakalım Hristiyanları,  yılbaşlarını nasıl kutlarlarsa kutlasınlar…

Biz kendi yılbaşlarımıza, kendimizin değer ifade eden yıl dönümlerine odaklanalım.

Mekke’nin fethi 11 Ocak ise o gün kutlayalım.

Ve hepsinden önemlisi...

Dinimizi olması gereğince yaşayabiliyor muyuz, ona bakalım…

Kur’an-ı ne kadar doğru anlayabiliyoruz?

Peygamber efendimizi ne miktarda tanıyoruz?

İslam’ın dünyaya ve hayatımıza hâkim olması için neler yapıyoruz?

Eğer 31 Aralık’ta bir şey yapmamız gerekiyorsa, bunları düşünelim.

Kendi peygamberlerinin doğum gününü çam keserek, içki içerek, dansöz oynatarak ve daha bilumum akla ziyan rezaletler gerçekleştirerek kutlayan bir güruha ve hayatı benzer şekilde yaşayan nicelerine söyleyecek çok sözümüz var.

Biz bu sözler üzerine kafa yoralım.

Ve bizi hak din üzere yaratan Rabbimize sonsuz şükürler edelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nurettin Bay Arşivi