Koronavirüs tüm hayatı alt üst etti. Böyle bir salgın olmasaydı şimdi başka şeyler konuşuyor olacaktık. Bugünün gündemi de büyük bir ihtimalle yerel idarelerin seçimlerden sonraki birinci yıl performansları olacaktı. 

Konya beklentilerin çok üzerinde başarılı bir performans sergiledi. 2018 yılının ortalarında başlayan malum ekonomik sıkıntılar nedeniyle ülke genelinde yerel idarelerde 2019 yılına genel anlamda kayıp yıl gözüyle bakılıyordu. Ancak Konya Büyükşehir Belediyesinde bu böyle olmadı. Tam tersi oldu. Büyükşehir tarihe geçecek projelere imza attı. Bu imzaların ne anlama geldiğini okuduğunuzda abartmadığımı anlayacaksınız. 

Geçen yılın beş yıldızlı projesi hiç şüphesiz METRO projesiydi. Necmettin Erbakan Üniversitesi ile Meram Belediyesi arasını kapsayan I.Etap Metro Projesi Konya tarihinin en yüksek meblağlı projesi olarak kayıtlara girdi. METRO, maliyeti nedeniyle ancak metropol illere yapılan bir yatırım. Türkiye’de sadece üç büyük ilde var. İstanbul, Ankara ve İzmir. Konya dördüncü il olacak. Metro Projesi Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın olağanüstü çabaları sonucu Cumhurbaşkanı’nın seçim armağanı olarak Konya’ya kazandırıldı. Metro araçları da (taşıt) projenin içerisinde…  Yani hem metro yolunu hem de o yolda yolcu taşıyacak olan araçları kapsıyor. Yapımı için gerekli kredi uluslararası finans kurumlarından sağlandığı için gecikme gibi bir sıkıntıyla karşılaşılmayacak. Metro’nun dört yıl içerisinde hizmete girmesi planlanıyor. 

Uğur İbrahim Altay’ın seçimlerden sonraki ilk yılının ikinci en önemli projesi ise bana göre BANLİYÖ Projesi. Konya’nın şehir planı ve ulaşım ağını iyi bilenler bu projeye en az METRO Projesi kadar önem veriyorlar. Hatta, hattın geçtiği güzergâh açısından Metro’dan daha önde tutanları bile var. Bu proje, Şehir Merkezi’nden Havaalanına kadar demiryolu güzergâhı boyunca devam edecek önemli bir proje. Pratikte iki büyük faydası olacak. Bu güzergâh, sanayiler ve organize sanayileri güzergâhı. Mevcut durumda bu güzergâhı günlük 100 bin insan kullanıyor. Bu 100 bin kişi daha hızlı ve daha konforlu bir şekilde yolculuk yapacak. Birinci fayda bu. İkinci fayda ise bu 100 bin yolcuyu taşıyan kara araçları devre dışı kaldığından trafik rahatlayacak.  Daha başka faydaları da var elbette. Çevreye, ekonomiye, insan psikolojisine, kent imajına katkısı olacak… 

Bu iki projenin tamamlanması ile Konya Ulaşım ağının tamamı birbirine bağlanmış olacak.  Şimdi gözlerinizi kapatın ve bu iki projenin birkaç yıl sonra bittiğini düşünün. Yeni otogarın Ankara Yolu civarlarına taşındığını da hesaba katarak, gözleriniz kapalı şehir içerisinde bir sanal yolculuğa çıkın. Hava yolu ile Konya’ya indiniz. Hemen yanı başınızdaki Banliyö Tren İstasyonundan trene binerek metro ve tramvay duraklarından birine ulaşabilir ve buradan da gitmek istediğiniz güzergahı metro ve tramvay konforu ile kat edebilirsiniz. Yani, kara, demir ve hava ulaşımı bu sayede bir bütünlük kazanmış olacak. Muhteşem bir şey.  Sizin de içinizde ‘keşke bir de denizimiz olsaydı’ diye bir duygu geçti mi? 

Konya tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesi ise Eski Sanayi ve Karatay Sanayiinde yapılacak. Şehrin büyümesi ile birlikte ticari ve konut alanlarının ortasında kalan bu sanayiler işlev itibariyle de miadını doldurmuştu. Ancak, bu iki sanayii buradan başka bir yere taşımak cesaret istiyordu. O cesareti Uğur başkan gösterdi. Planlama ve başvuru süreçleri geride kaldı. Bu iki sanayi de yakın bir zamanda yeni yerlerine taşınacak. Bu sayede hem şehir rahat bir nefes alacak hem de sanayiciler daha yaşanabilir bir sanayiye ve daha modern iş merkezlerine kavuşacak. 

Yıkılmaları veya kaldırılmaları yılan hikâyesine dönen iki çirkin yapımız daha vardı. Konya’ya her gelenin, şehrimize yakıştıramadığı iki hantal ve işlevsiz yapı… Mevlana Çarşısı ve Altın Çarşı. Şimdi bu ikisi de yıkılarak yerine tarih ve kültürümüze uygun bir mimariyle yeni çarşılar yapılacak. Mevlana civarı bu sayede aslına yakışır bir görüntüye kavuşacak ve tarihi çarşılar birbirleriyle buluşacak.  Alaeddin Tepesi çevresinin  tarihi dokuya uygun hale getirilmesi ile Konya, doyumsuz bir güzelliği kavuşacak. Fazla uzağa değil, Mevlana Türbesi’nin birkaç kilometre ötesine yapılan ve inşaatı tamamlanma noktasına gelen Şehir Hastanesi ise bu güzelliğin altın tacı olacak gibi görünüyor. 1.200 yatak kapasiteli Konya Şehir Hastanesi hizmete açılmak için gün sayıyor. 

Tüm bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Tabii ki daha birçok hizmete imza atıldı. Şimdilik bunlarla yetinelim. Başka yazılarda da inşallah onları ele alma şansı yakalarız.  

İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde sosyal medya üzerinden yapılan algı operasyonları dışında hiçbir icraat yapılmadığını aklınıza getirerek, geleceğin Konya’sını hayal etmeye çalışın.