Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve son olarak Bahar Kalkanı.

Türkiye sınır güvenliğini korumak amacıyla ‘Bahar Kalkanı’  harekâtını başlattı. Harekât büyük başarı ile devam ediyor. Bu harekât, İdlib kırsalına sağınmış 4 milyon masum ve muzlum Müslümana kalkan olacak.  Bahar Kalkanı harekâtının diplomasiye de büyük katkısı olacak. Çünkü artık hiç kimse ne masum insanları, ne trajedik göçü, ne insan haklarını gözetiyor. Kimin amacının ne olduğu  Trump’un bir ifadesi ile ortaya çıktı. Dünya hakikatin ne olduğunu anladı.

Trump ilginç bir insan. Arka kapı diplomasisine pek alışamadı. Bazen hakikati bir anda ağzından çıkarıveriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı son konuşmasındaki diyalog her şeyi açıklıyor.

Trump soruyor, ‘Rusya’nın orada ne işi var?’

Erdoğan cevap veriyor, ‘Kamışlı’da bunların bir petrol isteği var?’

Trump; ‘Orada petrol var mı?’

Erdoğan; “Deyrezor kadar olmasa da biraz var”

İki kan emici emperyalist güç birbirlerini çok iyi tanıyor. İkisi de leş kargası.  Birinden biri bir yere göz diktiyse orada mutlaka deşilecek bir leş var demektir.

Türkiye köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığı bir dönemde dengeleri değiştirecek çok önemli iki hamlede bulundu.

Birincisi, kapıların göçmenlere açtı.

İkincisi , Bahar Kalkanı harekatını başlattı.  

Göçmenler Avrupa’nın ödünü koparıyor. Ancak yaptıklarının bedelini misli ile ödeyecekler.

Diğer yanda, masada güçlü olmanın bir tek kriteri var, o da sahada güçlü olmak.

Esad, 34 yiğidimizi şehit ederek, sonunu hazırlayacak süreci kendi eliyle başlattı. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

5 Mart’ta yapılacak Putin-Erdoğan görüşmesine kadar tüm gücümüzle sahada yapmamız gerekeni yapmamız gerekiyor. Bunların anladığı dil bu.

Kılıçdaroğlu’na ne demeli.

Diyor ki; ‘Millet İttifakı iktidarında Şehitler Tepesi boş kalacak?’

Kendince, milletin acıma duygularına hitap ettiğini sanıyor.

Bu halkın şehadete bakış açısını bilmiyor sanırım.

Şehitlerden ve şehadetten kimsenin şikâyeti yok.

Mesele ne şehadet, ne şehitler. Mesele vatan. Mesele mazlum Suriye halkı. Mesele istikbal.

Allah hak için şehit olmuş, şehitler tepesinde yatanlardan kılsın.

Kılıçdaroğlu’na şunu soruyorum. Bunu nasıl başaracaksan? Böyle bir durumda, vatanı mı satacaksın, vatandan mı kaçacaksın?

Birincisini yapmaya gücün yetmez, bu millet o fırsatı sana vermez. İkincisini yapacaksan, ne duruyorsun?...