Türkiye, sarsılan küresel dengeler arasında parlak bir geleceğe doğru yol alıyor.  Dünyanın devam eden en büyük projelerinden biri olan 2023 metre uzunluğundaki 1915 Çanakkale Köprüsü tamamlandı. 18 Mart’ta hizmete açılacak olan köprü Karadeniz ile Ege’yi birbirine bağlayan Marmara üzerindeki 4’üncü gerdanlık olacak.

Bundan 31 yıl önce şimdi tamamlanan köprünün yanı başında denize nazır tepede nöbet tutarken boğazın yüzümüzü okşayan meltemiyle serinlerdik. Ama teskereyi aldığım 24 Kasım’a doğru hava o kadar soğudu ki çift parkeyle nöbet tutmak zorunda kaldık.  116. Jandarma Alayı şehre 10-15 dakika yürüme mesafesindeydi. Burada askerlik yapanların sohbete fırsat bulduklarındaki ilk gündemleri Çanakkale Savaşları olurdu. Bu durum,  zaman zaman psikolojilerine de yansırdı. Onbinlerce şehit verdiğimiz boğazın sırtlarından denize bakarken kahraman ecdadımızın ‘Allah-ü Ekber’ nidalarını duyar gibi olurduk. İnanın edebiyat yapmıyorum. Askerler arasında bu sesleri duyduğunu söyleyenler vardı. Daha başka olağandışı şeyler anlatanlar da…

Ancak konumuz ‘Çanakkale Savaşları’ değil.

Sene 1991. Koalisyon hükümetlerinin yönettiği bir Türkiye var. Ülke rahmetli Demirel’in deyimiyle ’70 sente muhtaç’  hale getirilmiş. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Rahmetli Turgut Özal, başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığına geçtiğine pişman olmuş durumda. Seksenli yılların Türkiye’ye çağ atlatan ANAP’ı kan kaybediyor. Merkez sağın diğer Partisi DYP ile Merkez Solun amiral gemisi SHP’de de umut yok. Türkiye’yi zor yıllar bekliyor.

Çanakkale Türkiye’nin küçük sayılabilecek illeri arasındaydı o yıllar. Emekliler şehri olarak da biliniyordu. Kordonboyu’nın güzelliğine diyecek bir şey yok. Bence İzmir kordonundan çok daha güzel…

Her gece nöbet tutarken boğazdan geçen gemilere odaklanan bakışlarımla 2 saatin geçmesini beklerken boğaza bir köprü yapılmasını nasıl hayal edebilirdim ki? 70 sente muhtaç bir ülkenin vatandaşı böyle büyük bir projeyi aklının ucundan bile geçiremezdi o yıllar…  Ama bir yiğit çıktı ve benim hayal bile edemeyeceğim o projeyi gerçekleştirdi. Artık çanağa benzediği için adına Çanak-kale denilen o kaleye, şehir tarafından sadece vapur ile geçilmeyecek, karadan da ulaşılacak. İsteyen birkaç dakika gibi kısa bir sürede boğazın bir yakasından diğerine geçebilecek.

Yapanların önce beynine sonra eline sağlık…

Hayal bile edilemeyecek projeler gerçekleşiyor Türkiye’de.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan Cumhuriyetin 100.yılına kabuğunu yırtmış, prangalarından kurtulmuş, rampanın üzerinde ateşlenmeye hazır füze misali bir ülke hazırlıyor. Ondan sonrası çok daha kolay olacak. Büyük altyapı sorunlarını çözmüş, yollarında milli otomobili dolaşan, kendi tankını, İHA-SİHA’sını, uzun menzilli füze ve savunma sistemlerini üreten, 300 milyar dolar ihracata göz kırpan bir Türkiye…  Sonrasında kartopu gibi büyüyecek…  Rabbim ömür verirse 2030’larda dünya gücü bir ülkede yaşayacağız. İnşaallah.