Nurettin Bay

Nurettin Bay

CHP’de adaylık kimin hakkı?

CHP’de adaylık kimin hakkı?

Siyaset öyle sanıldığı kadar kolay iş değildir.

Herkesin ağzına gelen her şeyi söylediği bir ortamda düzgün siyaset yapılamaz.  Tüm dünya dengelerini sarsan pandemi süreci üzerine politika bina etmek ucuz siyaset türüne girer. Evet, hayat pahalılığı var, ancak bu sadece Türkiye’de değil. Hükümeti tek kalem üzerinde vurmak insaflıca bir iş olmaz.  Keşke herkes biraz daha objektif, biraz daha gerçekçi olabilse.

Amerika ve İngiltere faiz oranlarını artırdı. Amerika’da son 22 yılın en yüksek artırımına gidildi. 0.50 puanlık bir artış bize küçük görünse de ABD gibi bir devlet için çok yüksek bir artış. Zaten mevcut uygulanan faiz oranı yüzde 0.5 idi. Bu rakam şu anlama geliyor. ABD’de faiz oranı yüzde 100 artırıldı.

Zira Amerika’da enflasyon daha fazla bir oranda arttı. Yüzde 1-2’lerde dolaşan enflasyon oranı yüzde 8.5’e yükseldi. Yani neredeyse dört katı bir artış söz konusu.  Peki, Türkiye’de ne oldu. Burada da benzer bir durum var. Yüzde 15-20’lerde dolaşan enflasyon yüzde 60-70’lere çıktı.  Özetle ABD’de de Türkiye’de de dört katı bir yükseliş var.  Keşke hiç olmazsa…  Ama yapacak bir şey yok. Pandemi ile savaş bir araya gelince böyle oldu.

Dünyanın gündemi hayat pahalılığı iken CHP’de gündem farklı… CHP’de gündem Kılıçdaroğlu-İmamoğlu savaşı. Ve dahi,  İmamoğlu’nun verdiği Nagehan Alçı’lı fotoğraf.

Bu fotoğraf üzerine kıyamet koptu. Aslında mesele Nagehan değil. Nagehan ile savaşın fitili ateşlendi. Gerçek mesele İmamoğlu-Kılıçdaroğlu savaşı.  Şimdi o fotoğraf üzerinden İmamoğlu’na itibar suikastı yapılıyor. Kılıçdaroğlu taraftarları küçük bir meseleyi köpürterek, İmamoğlu’nun önünü kesmeye çalışıyor.

Kılıçdaroğlu’nun arkasında kendi kurmayları ve bir miktar alevi-laik kesim var. İmamoğlu’nun arkasında ise görünürde İngiltere… Savaşı kim kazanacak bilemiyoruz.

Şimdi kalkıp, ‘biz bu CHP’nin Cemaziyülevvelini biliyoruz’ desek, yeni nesil ya bizi anlamayacak, ya da bize dediğini bırakmayacak.

E, biliyoruz be kardeşim. Bunlar böyle. Bunlar kavga etmeden, gürültü koparmadan durmazlar.  Düne kadar Erdoğan ile kavga yapıyorlardı, şimdi birbirleri ile… Bunlar kavgadan, kaostan beslenir.

Fakat kavga da ciddi, gürültü de… Sonuçta mesele basit bir mesele değil. CHP, diğer muhalefet partilerini de arkasına alarak ciddi bir güç devşirdiğine inanıyor. Hatta seçimi kazanacaklarına neredeyse kesin gözü ile bakıyorlar. Bu durumda biri diğerine bu makamı hediye etmek istemiyor.  

Şimdi kendimi Kılıçdaroğlu’nun yerine koyuyorum da adamı haklı buluyorum. Siyasi hayatının bu son deminde ayağına kadar gelmiş bir fırsatı tepmek hiç olur mu? Neden İstanbul’a belediye başkanı yaptığı birine Cumhurbaşkanlığını versin ki… Mantıksız.

Diğer taraftan İmamoğlu.  O da haksız sayılmaz. Sonuçta İstanbul’a başkan seçilmeyi kendi başarısı olarak görüyor.” İstanbul’u aldıysam, Türkiye’yi de alırım.”  diye düşünüyor.

Halk Mansur Yavaş’ı adaylığa daha layık görse de, CHP tabanının Yavaş’a pabuç bırakmaya niyeti yok. Onu hala gerçek CHP’li görmüyorlar. Haklı olarak diyorlar ki, ‘Biz milliyetçi muhafazakâr birini Cumhurbaşkanı yapacak isek, Erdoğan’ı niye yıkmaya çalışıyoruz.’ Onlar da haklı.  Bir de HDP var denklemin içinde. HDP Yavaş’a asla sıcak bakmaz.

Vallahi çıkamadım bu işin içinden. Ne dersiniz hangisi haklı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurettin Bay Arşivi