Bugün 10 Ocak 2024. 10 Ocak Türkiye’de 1962’den buyana ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak kutlanıyor. Mesleğini layıkıyla yapan, eğilmeyen, hakkı savunan, doğruları yazan tüm meslektaşlarımın günü kutlu olsun.

Zor bir iş yapıyoruz. Günlük hayatın her yerinde varız. Depremde, selde, heyelanda, kazada, savaşta en öndeyiz. İsrail’in Gazze’de 3 ay önce başlattığı savaşta hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 112’yi buldu. Yine her yıl benzer şartlarda çalışan çok sayıda gazeteci dünyanın dört bir yanında hayatını kaybediyor.

Geleneksel Medyadan Yeni Nesil Medya’ya devam eden bir evrim var. Gazete, radyo ve televizyon geleneksel medya olarak sınıflandırılmakta artık. Yeni Nesil Medya ise İnternet Haber Sitelerini ve Sosyal Medya’yı kapsıyor. Şahsen ben Sosyal Medya olarak adlandırılan türü ‘medya’ olarak kabul etmiyorum. Ona yeni bir ad koymak gerekir diye düşünüyorum.

Sosyal Medya’nın hayatımıza girmesi ile birlikte ortalık toz duman oldu. Doğru ile eğriyi, hakikat ile yalanı birbirinden ayrıt etmek çok zorlaştı. İnsanlar, topluma ne kadar faydası olup olmayacağını düşünüp taşınmadan her şeyi bu yolla servis ediyor. Sosyal medyada küçükleri korumak, gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimini kollamak, dezavantajlı grupları gözetlemek gibi bir hassasiyet yok. Yapılan yayınlar paylaşımlarla kartopu misali büyüyüp devleşiyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Başlatılan insafsız karalama kampanyaları ile insanların ne şerefi kalıyor ne itibarı… Dünya bu işe bir çözüm bulmalı. Madem ki Sosyal Medya bir teknoloji ürünü. O zaman teknolojiyi üretenler bu konu üzerine kafa yormalı. Aksi halde insana ait ne kadar güzel haslet varsa yok edilecek, insanlık bu pervasız paylaşımların kıskacında heba olup gidecek.

Öte yandan hükümetin gecikmeli de olsa İnternet Haber Siteleri ile ilgili yaptığı düzenlemeden sonra sektörde ciddi bir hareketlilik oldu. Düzenleme bir taraftan Haber Sitelerinin kendilerine çeki düzen vermesini sağlarken diğer taraftan yeni istihdam sahası oluşturdu. İletişim Başkanlığı ve Basın İlan Genel Müdürlüğü’nün düzenlemeler konusundaki çabalarını takdirle karşıladığımı ifade etmek isterim. Çalışan Gazeteciler Gününde özellikle genç meslektaşlarımızın istihdamına katkı sağladıklarından dolayı teşekkür ediyorum.

Yine aynı şekilde meslekte belirli süre çalışanlara ‘Yeşil Pasaport’ verilmesi konusunda Cumhur İttifakı nezdinde başlatılan çalışmayı da önemsiyorum. Bu ülkede Yeşil Pasaport’u hak eden birkaç meslek grubundan biri medya meslek grubudur. İnşallah kısa sürede yasalaşır. Ben bu yasaya iktidar muhalefet tüm milletvekillerinin evet diyeceğine inanıyorum.

Her şeye rağmen medya çalışanlarının zor şartlar altında mesleklerini yürütmeye çalıştıklarını da belirtmek isterim. Reklam alanlarının daralması mesleğin önündeki en büyük tehdit. Özellikle yerel medyanın desteklenmesi gerekiyor. Yerel medya demokrasinin kökleşmesi adına bu ülkede büyük görev icra ediyor. Türkiye’de medyanın içerisinde yerel medyayı çıkarırsanız birkaç İstanbul medya kuruluşundan başkası kalmaz. Yerel medyanın her bir temsilcisi bulunduğu noktada ülke basınını temsil etmektedir. Tıpkı belediyeler gibi. Belediyeleri Türk idari yapısı içerisinden çıkarmak nasıl mümkün değilse, yerel medyasız bir medya da düşünülemez. Hükümetin ve yerel idarelerin yerel medyaya daha fazla destek olması gerekiyor. Anadolu’nun kıt imkanları ile varlık mücadelesi veren yerel medya mutlaka kollanmalı, mutlaka pozitif ayrımcılığa tabi tutulmalı. Televizyonlarda uydu fiyatlarının yüksekliği, radyolarda telif hakları hala büyük sorun olmaya devam ediyor. İnternet Haber Sitelerinin kendilerini geliştirmeleri için teşvik ve desteğe ihtiyaçları var. Tüm medya kuruluşları için bazı vergi muafiyetleri getirilebilir, elektrik, su ve telefon fiyatlarında indirimler yapılabilir.

Gazeteci olmak güzel. Mesleğin kutsallığına inanan ve kalemini hak çizgide hareket ettiren tüm meslektaşlarıma aydınlık günler diliyorum.