Neden Konya bu kadar sessiz?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin himayesinde gerçekleşen ‘alternatif Şeb-i Arus’a tepkiler cılız kaldı. Aslında sadece mesele Şeb-i Arus veya Mevlevi Mukabelesi de değil.
Yapılan etkinlikte inancımızın ve kültürümüzün temel değerleri çiğnendi.
CHP zihniyeti 86 yıl sonra yeniden hortladı ve Kur’an-ı Kerim Türkçe okundu. Kadınlı erkekli sema yapıldı.
Biz ses çıkarmazsak gelecek yıl ‘Şeb-i Arus’u içki ile kutlarlarsa şaşırmayın. Şeb-i Arus’u Türkçeye çevirip, ‘zaten düğün günü imiş” deyip, bu anlamlı etkinliği bir doğum günü partisine çevirirlerse bunun suçlusu tepki vermeyen bizler oluruz. Tabii ki önce biz Konyalılar…
Bu elim hadise ile ilgili ne Konya ne de ülkenin yetkili kurum ve kuruluşları yeterince tepki gösterebildi.
Koca Konya tarihçi Murat Bardakçı kadar olamadı. Bakınız, Bardakçı köşesinde konu ile ilgili neler söylüyor: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Mevlana’nın vefatının 747.yıldönümü münasebeti ile Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlediği ve ‘Mevlevi mukabelesi’ olduğu iddia edilen sefaletin benzerine hiç rastlamamıştık, böyle bir garabet 747 seneden buyana var olmamıştı! Unutmamamız ve bilmemiz gerekir, ‘Mevlevi âyini’ ve ‘sema’, gösteri yahut eğlence vasıtası değil, adı üzerinde, ibadet kimliği taşıyan bir ‘ayin’, yani bir ‘ritüel’dir; geçmişi asırlar öncesine uzanan, gayet sıkı kuralları olan bir zikir… Bunun böyle olduğunu kabul edersiniz yahut etmezsiniz, inanırsınız veya inanmazsınız ama asırlar öncesinden bugüne uzanan geleneğe edep gereği saygı göstermek mecburiyeti vardır!”
Onların saygı göstereceği falan yok. Biz o zihniyeti çok iyi tanıyoruz. İktidara gelirlerse neler yapabileceklerini de iyi biliyoruz.
CHP aynı CHP, zihniyet aynı zihniyet.
Peki, biz neden sessiziz?
Unutmamamız gerekiyor, Konya Mevlana’dır, Mevlana Konya’dır. Bu ilde doğmuş, bu ilde ikamet eden, bu ilde makam ve mevki sahibi olmuş herkesin, her kesimin buna tepki göstermesi gerekiyor. Parti, görüş farkı gözetmeden…
Mesela CHP Konya il başkanlığı…
Bence erdemli bir duruş sergilesinler ve bu konuya onlar tepki göstersin.
İmamoğlu’na, “Dur arkadaş, sen ne yapıyorsun, Mevlana bu değil” desinler.
Ne güzel bir iş yapmış olurlar.
Ama nerede…
Gerçi onların da başı bir başka dertle meşgul. Malumunuz, ortada bir taciz iddiası var…
Kültür Bakanlığı konuya cılız bir tepki gösterdi. Sadece Şeb-i Arus’un nasıl icra edileceği ile ilgili kural ve kaideler hatırlatıldı.
Yetmez! Bu işin bir müeyyidesi olmalı. Ağır bir müeyyide… Ki, öyle aklına gelen, olur olmaz yerde, olur olmaz şekilde bu tür etkinlikler düzenleyemesin.
Bunun olabilmesi için de Konya’dan gür bir tepki yükselmeli.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın vermiş olduğu tepkiye diğer siyasiler, üniversiteler, ilahiyat fakülteleri, hocaefendiler ve STK’lar da katılmalı…
Yaşı müsait olanlar bir düşünsünler…
Böyle bir hadise seksenli veya doksanlı yıllarda vuku bulsaydı, neler yapardık?
Tefekkür vakti…!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.