Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ‘Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi’ ülkemizin geleceğe yürüyüş rotasını belirleme adına büyük öneme sahip. Türkiye yeni bir ufka doğru yelken açıyor. Cumhuriyetin 2’inci yüzyılının temelleri atılıyor.

30 yılı aşan mesleki birikimimle bir ülke için siyasi istikrarın büyük öneme sahip olduğunu söyleyebilirim.

Türkiye istikrarlı dönemlerde büyümüş, istikrarsız dönemlerde ya yerinde saymış ya da gerilemiş.

Büyümenin gerçekleştiği beş dönem var. Cumhuriyetin ilk yılları, Menderes dönemi,  Demirel’in ilk dönemi, Özal dönemi ve Erdoğan dönemi. Bu dört dönemde de siyasi istikrar ön plana çıkıyor.

Şimdi bu istikrarın bozulması için içeride ve dışarıda büyük bir çabanın içerisine girildiğini üzülerek görüyoruz. Hadi devlet ve millet düşmanları bunu yapacaklar. Peki ya diğerleri… Gaflet ve dalalet içerisinde olanları da hıyanet içinde olanları da pek ala ayrıt edebilecek tecrübeye sahibiz.

Son günlerde kısmen gördüğümüz, kısmen duyduğumuz, kısmen de önceden bilip tahmin ettiğimiz ilginçlikler yaşanıyor. Bugün Meram Belediyesi’nin Şükran Mahallesi temel atma töreni öncesi bir çarşıyı dolaşayım dedim. Bir dolaştım bin şikâyet duydum.

Vatandaş ve esnaf neyi şikâyet etti biliyor musunuz?

Devlet dairelerinde işlerin yavaşlatılmasında şikâyet etti.

Hastanelerde randevu alamamaktan şikâyet etti.

Devletin bazı birimlerine ulaşamamaktan şikayet etti.

Durduk yerde polisin kırmızı ışıkta geçen yayalara ceza yazmasından şikâyet etti.

Keyfi trafik cezalarından şikâyet etti.

Hiç yapılmayan mali denetimlerin bir anda yapılmaya başlanmasından şikâyet etti.

Bir kısım kamu kuruluşunun uzun zamandır yapmadığı bazı denetim ve kontrolleri yapmaya başlamasından şikâyet etti.

Kamuda (kısmi) vatandaşlara kötü muamelede bulunanların sayısının artmasından şikâyet etti.

Bugüne kadar pekâlâ güzel devam eden bazı uygulamaların bir anda zorlaştırılmasından şikâyet etti.

Özel sektörün enflasyonu bahane ederek mal ve hizmetlere getirdiği aşırı fiyat artışlarından şikâyet etti.

Saydığım bu şikâyet kalemlerinden bir kısmı ilgili kurumların kanunda yazılı yetkileri arasında yer alıyor. Yapmasınlar mı? Eğer daha önce yapıyorlarsa şimdi de yapsınlar.

Ama zamanlamaya dikkat!

Seçim için geriye sayımın başladığı bu aylarda yapılıyor olması geçmişte yaşadıklarımızı hatırlattı bize. Göbekten dışarıya bağlı bazı güç odacıklarının belli bir plan çerçevesinde yapmış olduğu tüm bu çabaların ortak bir amacı var. İktidara karşı vatandaşı soğutmak.

Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi’nin açıklandığı, milletimizin yüz yıllık rüyası olan yerli otomobil fabrikasının üretime başladığı, 500 kilometreyi aşan menzili ile TAYFUN balistik füzemizin başarıyla fırlatıldığı, ülke sınırları içerisinde yeni enerji sahaları ile ilgili müjdelerin ayak seslerinin geldiği, doğru dış politikalar sayesinde dışarıda itibarımızın zirveye çıktığı bir dönemde belli ki bazı mihraklar düğmeye basmış durumda. Başta bürokrasi ve sermaye olmak üzere elleri altındaki tüm kişi ve birimleri harekete geçirmiş vaziyetteler.

Hükümetin çok dikkatli olması gerekiyor. Seçim yaklaştıkça bu ve benzeri şikâyetleri daha fazla duymaya başlayacağız. Her bakanlığın tek tek kendisine bağlı kurum ve kuruluşları uyarması gerekiyor. Eski Türkiye heveslilerinin devletin içerisine yerleştirdikleri kriptolar üzerinden oynamaya çalıştığı senaryoları ortaya çıkarıp,  oyunlarını bozmaları gerekiyor. Bilumum terör örgütlerinin uyuyan hücrelerini bulup çökertmeleri gerekiyor.

Yeni seçim sisteminde 1 oyun ülkenin kaderini belirlediği unutulmamalıdır.

Milletin sinir uçlarıyla oynayanlara müsaade edilmemelidir.

Siyasi istikrarımızı bozmaya çalışanlara fırsat verilmemelidir.