Nurettin Bay

Nurettin Bay

Sorun İsrail'dir: STOP!

Sorun İsrail'dir: STOP!

İslam dünyası neden bir araya gelemiyor? Neden her taşın altından aynı ülke çıkıyor? Hakan Fidan’ın İstanbul’da yapılan Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısında söylediği cümle aslında bir çağrı değil, bir uyanıştır: “Sorun İsrail sorunudur.”

İstanbul’da yapılan Olağanüstü Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı, belki kendi başına tarihi bir zirve sayılmaz. Ama şüphesiz, tarihin kanla ve gözyaşıyla yazıldığı bir dönemde düzenleniyor. Bu toplantı; dağınık, edilgen, parçalanmış İslam dünyasının yeniden silkelenmesi için bir fırsat olabilir.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, işte tam bu ortamda öyle bir cümle kurdu ki, bu cümle sadece toplantının değil, son yüzyılın özeti sayılır:

“Sorun İsrail sorunudur, başka bir sorun yoktur.”

Bu cümle, artık uyanma vaktinin geldiğini gösteren bir alarm zilidir. Çünkü Orta Doğu’da, Kuzey Afrika’da, Kafkaslar’da, hatta Balkanlar’da dahi karıştırılan her denklemin merkezinde bir devlet var: İsrail. Fitnenin finansörü, çatışmanın mimarı, böl-yönet projelerinin taşeronu…

Sorunun adı bellidir. İsrail.

Bugün İslam coğrafyasında kan varsa, gözyaşı varsa, istikrarsızlık varsa, iç savaşlar bitmiyorsa, kukla yönetimler el değiştirip duruyorsa… İsrail mutlaka oradadır. Ya doğrudan vardır, ya dolaylı. Ya yönlendiren odur, ya tetiği çeken…

Osmanlı yıkıldığında bu coğrafyaya bir şey daha çöktü: Birlik ruhu. Emperyalist Batı, parçala-böl-yönet politikasını uyguladı. Kukla krallıklar, zayıf cumhuriyetler, içeriden çürütülmüş yönetimler kuruldu. O gün bugündür, İslam dünyasının en büyük düşmanı kendisi oldu. Çünkü İsrail’i içeriden kıracak birlik, dışarıdan gelmiyor. Gelmeyecek de.

Ama Hakan Fidan’ın o sözü, bir milat olabilir. Eğer ciddiye alınırsa. Eğer içselleştirilirse. Eğer bu ümmet, artık aynı yaraya aynı isimle seslenirse.

İsrail nükleer üretir, sorun yok. İran üretirse, kıyamet kopar.

Batı dünyasının “İran nükleer tehdit oluşturuyor” yalanı, artık kabak tadı veriyor. Çünkü ortada bir gerçek var: Nükleer silaha sahip olan sadece İran değil. İsrail üretiyor mu? Evet. Amerika, Rusya, Çin, Hindistan, hatta Kuzey Kore bile… Hepsi üretiyor. Ama sıra İran’a gelince dünya ayağa kalkıyor. Neden?

Çünkü sorun İran değil. Sorun, İslam dünyasının kendi ayakları üstünde durabilecek bir yapıya kavuşması ihtimali. Sorun, İsrail’in tehdit olarak algıladığı her nefesin kesilmesi. Çünkü İsrail, bu coğrafyada tek başına kalmak, tek güç olmak istiyor. Onu koruyan da, kollayan da Batı’dır. Emperyalizmin bölgedeki en sadık bekçisi budur.

İslam dünyası ya uyanacak ya da yok olacak.

Bu artık tercih meselesi değil, varoluş meselesi. İsrail, sadece Gazze’de değil, İslam dünyasının tamamında yıkımın diğer adıdır. Bugün Gazze’de soykırım yapılıyor. Hem de kameralar önünde, tüm dünyanın gözüne baka baka. Daha ne olması gerekiyor? Bir ülkeyi sistem dışına atmak için, cezalandırmak için, dışlamak için daha nasıl bir gerekçe istenir?

Ama hâlâ kimseden ses yok. Çünkü bu dünyada ses çıkaranlar bile çıkarları için konuşur oldu.

Çomak kimin elinde?

İsrail, Batı’nın bölgedeki çomağıdır. Ne zaman İslam dünyası bir adım atacak olsa, bu çomak sokulur. Birbirimize düşürülürüz, korkutuluruz, susturuluruz. Şimdi ya bu çomağı kıracağız ya da her defasında yeniden ve yeniden aynı tuzağa düşeceğiz.

Bu bir çağrıdır. Hakan Fidan’ın o cümlesi sadece diplomatik bir söylem değil, bir haykırıştır. Hepimizin zihnine kazınmalı:

Sorun İsrail’dir. Stop!

Ve artık “stop” demenin zamanı gelmiştir. Yoksa hepimiz duracağız. Hepimiz yok olacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurettin Bay Arşivi