Yahudi zulmüne karşı neden sessiziz?
Kudüs bizim kırmızı çizgimiz… Bazıları anlamıyor. ‘Kudüs ile ne alakamız var?’ diye safça soruyorlar. Bazıları için safça diyemeyiz. İhanet içerisinde olanlar var. Hem dinlerine ihanet ediyorlar hem milletlerine… Onları Allah’a havale ediyoruz.
Kudüs, Müslümanların üçüncü haremi. Yani üçüncü kutsal mekânı. Hadi inançla bir alakanız yok. Diyorsunuz ki, ‘kutsal mekân falan umurumuzda değil.’ O halde başka bir yerden girelim. Be ya hu! Kudüs, daha 100 yıl öncesine kadar bizimdi. Yani Türk toprağıydı. Çeşitli oyunlarla aldılar elimizden… Bu da mı kanınıza dokunmuyor. Dokunmuyorsa bir kan tahlili yaptırın belli ki bir bozukluk var.
Kudüs’ün kutsallığı da Türk toprağı olması da sizi ilgilendirmiyor. Hadi bunu da anlayışla kabul edelim. Peki, orada yapılan katliam dokunmuyor mu size… İnançla bir ilginiz yok, kutsal mutsal dinlemiyorsunuz, Türklük umurunuzda değil, milliyetçi değilsiniz. Peki insan da mı değilsiniz…? Bu biraz da insanlık ile ilgili. İnsanla konuşulur, insan olmayana ne denilir ki?
Terör devleti İsrail, her Ramazan’da zulmün şiddetini artırır. Ramazan’ı Müslümanların kursağında bırakır. Son günlerde meydana gelen olaylarda aralarında çocukların da bulunduğu 18 Filistinli şehit edildi. Onlarca yaralı var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün İsrail Cumhurbaşkanı ile bir görüşme yaptı. Görüşmeni sonunda Ramazan sonuna kadar Yahudilerin Mescid-i Aksa’nın avlusuna alınmayacağı duyuruldu. Şimdilik belki bir miktar sükûnet sağlanacak ancak bu işe artık bir son vermenin vakti geldi.
Televizyon ekranlarında Mesid-i Aksa’nın içine kirli ayakkabıları ile girip Müslümanlara müdahalede bulunan cani İsrail askerlerine artık tahammülümüz kalmadı. Neden tüm İslam devletleri bu konuya müdahale etmiyor. Neden hepsi bir ağızdan, ‘yeter artık mescidimize giremezsiniz!’ diyemiyorlar.
İşin ilginci,Türkiye ve dünya kamuoyunun sivil kanadından da yeteri kadar tepkiler gelmiyor. Eskide böyle bir hadise gerçekleştiğinde yurdun dört bir tarafından ‘Kudüs mitingleri’ düzenlenir, Müslümanlar Filistinli kardeşlerinin yanında olduklarını haykırırlardı. Hissiyatımızda bir körelme var sanırım. Derhal kendimize gelmemiz gerekiyor.
Kendimize gelmezsek ne olur biliyor musunuz?
Dün Kudüs’ü kaybettik, yarın daha başka merkezlerimizi kaybederiz. Büyüklerimiz, Yahudilerin ‘Arz-ı Mevud’ hedefini beynimize kazıtarak büyüttüler bizi… Biz de aynı şekilde yeni nesilleri bu konuda uyarmalıyız. Bakınız, herkes duruyor. Ama İsrail durmuyor. Vuruyor. Dünya’da açlık var, gıda arzı sıkıntılı, pandemi devam ediyor, hayat pahalılığı almış başını gidiyor, enerjide dar boğaza giriyoruz, Rusya Ukrayna ile savaşıyor… Ama yine de İsrail aynı İsrail. Her Ramazan ayı geldiğinde ve Müslümanlar için değerli olan her kutsal günde yine aynı tiyatroyu oynamaya devam ediyorlar. Bildikleri tek şey var; ÖLDÜRMEK… Amaçları, Filistinlileri kendi öz topraklarında bezdirmek, kaçırtmak ve Kudüs’ün tamamına sahip olmak.
Çevredeki tüm savaşlardan ve çatışmalardan da İsrail sorumlu. Kuzey Afrika’daki sözde bahardan, Suriye’deki çatışmalardan, İslam coğrafyasındaki bilumum teröre hadiselerinin hepsinde İsrail’in parmağı var.
İsrail bir terör devleti. Etkisiz hale getirilmedikçe, ortadan kaldırılmadıkça Müslümanlara rahat yok. Onlar Arz-ı Mevud’a uzanan yolda aşama aşama planladıkları tüm hedeflere ulaşmanın çabası içerisindeler. Peki, biz ne yapıyoruz? Müslüman devletlerin bir planı var mı? Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dışında duyarlı bir başka lider tanıyor musunuz?
Hadi devletleri bir kenara bıraktık. Müslüman kamuoyu neden sessiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.