Konya için Konyaspor için mutlu bir hafta sonu yaşadık
Atatürk Olimpiyat Stadı’nda son haftaların flash takımı Fatih Karagümrük’ün konuğu olan Konyaspor, ilk yarıda 2-0 geriye düştüğü maçta 3-3 berabere kalarak 1 puanı kurtarmasını bildi.
Aslında 1 puanı kurtarmak cümlesini buruk bir cümle olarak belirtmek istiyorum. Çünkü maçın uzatma dakikalarında çok net iki fırsatı değerlendirebilseydik, iki haftadır zorlu takımları dörtleyen Karagümrük’e bu kez yeşil beyazlılar aynı tarifeyi uygulayabilirdi ki üç puanla dönmek çok daha iyi olurdu.
Oynanan oyun haftalardır hatta aylardır özlediğimiz, görmek istediğimiz, tatmin olduğumuz bir oyundu. Bu oyun sonucu skora üzülsek mi sevinsek mi bilemedim. Konyaspor madem böyle oynayabiliyorsa evimizde neden Alanya’ya, Kasımpaşa’ya, Sivas’a ikişerden 6 puan bıraktık anlayabilmiş değilim. Sorgulanması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.
Hatırlarsanız geçen haftaki yazımın başlığını da bu nedenle ‘Konyaspor umut vermiyor’ şeklinde atmıştım. Ama görüyorum ki bazı taşlar yerine oturmuş, varsa bazı sorunlar çözülmüş gibi görünüyor. Artık haftalardır üç puanı bir arada görmeyen Konyaspor’un, altını çizerek dünkü oyun karakteriyle galibiyet serisine başlamasını bekliyorum. Yani Konyaspor umut vermiyor değil,
Konyaspor gümbür gümbür cümlesini kullanmak açıkçası tüm taraftarlar gibi benim de beklentim. Ancak şunu özellikle belirtmekte de yarar görüyorum; Sehic’in sakatlığının kaybedilen puanlara da yansıdığını düşünüyorum. Çünkü Erhan hiç güven vermiyor. Sehic’in arkasında ikinci kaleci olan birisi hiç mi üstüne koymaz, hiç mi kendini geliştirmez anlamak çok güç.
Üçüncü kaleci Deniz, İlhan hocanın tercihi olabilirdi. Tabi ki antreman performansları, yeterliliği, tecrübesi hocaya kalmış bir tercih.
Hoca demişken; dünkü maçta benim gözlemlediğim, ilk onbir’e Oğulcan yerine Bruno Paz ile, Endri yerine de Muhammed Demir’le başlanılsaydı acaba üç puanla döner miydik sorusu kafamda soru işareti olarak kaldı. Neden böyle diyorum; hepimiz gördük izledik, Paz oyuna 63’te girdikten sonra zaten hareketli olan takım bir tık daha canlandı ve ilk yarıda neredeyse ortalıkta görünmeyen Mame Diouf, bir anda maçın adamı oluverdi. Diouf’tan bir patlama bekliyorduk zaten, Çünkü kaliteli bir forvet olduğunu biliyoruz, uzun zamandır suskun kalmasını da istediği topları alamamasına bağlıyorum.
Arkasında Muhammed gibi bir destek, Paz gibi anahtar paslar dağıtıp oyunu kenarlara taşıyan hareketli bir oyuncu, sağda ve solda bulunan kanatlarımız olunca, bir de buna takımın daha çok istemesi ve kazanma hırsı eklenirse önceki haftalarda iç sahada kaybedilen 6 puana üzülmemek elde değil.
Sonuçta bu hafta sonu ağırlayacağımız ve yine son haftaların yükselişteki Beşiktaş’ı eli boş gönderebileceğimiz bir oyun tarzını ortaya koyarsak bir sonraki hafta yine iç sahada oynayacağımız Ankaragücü maçının ardından zor bir fikstür bizi bekliyor olacak.
Bu arada ayrıntılı olarak değerlendirmek istediğim basketbol takımını da kutlamak istiyorum. 20 sayı geriden gelerek son 10 dakikalık periyodda hem de deplasmanda Manisa’yı Alex Perez’in son saniye üçlüğüyle mağlup etmek, Konyaspor camiasını ayrıca mutlu etti.
Kısacası Konya için Konyaspor için mutlu bir hafta sonu yaşadık. Yeni hocayla 2’de 2 yapan basketbol takımımız bu hafta sonu yine çok önemli bir maçta Pınar Karşıyaka’yı konuk edecek. Aynı gün önce salona sonra tribünlere hep destek tam destek.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.