Oktay Sınığ

Oktay Sınığ

Parkedeki durumlar!

Parkedeki durumlar!

Bizim Calvo’yu takip ediyorum da sanki dönüşünde biraz yorgunluğun yanısıra biraz da Dünya Kupası psikolojisinden çıkması gerekecek.

Konyaspor ise Sarajevo’da eskileri yadetme, hasret giderme ve duygu dolu bir maçın ardından Antalya’da hazırlıklarına kaldığı yerden devam edecek.

Bosna Hersek’ te dostluğun pekiştiği, Boşnaklarla Türklerin bir araya gelip hasret giderdiği, oynanan hazırlık maçının böyle bir kardeşliğin pekişmesine vesile olması bana göre skordan daha önemli. 

Takıma dönersek, her ne kadar hazırlık ve dostluk maçı da olsa Konyaspor'un Dünya Kupası arasından önce son haftalarda yaşadığı düşüşün kaynağı bulunup tamir edildiğini düşünüyorum. Hatta yaklaşık bir ay önce yazdığım bir cümleyi tekrarlamak istiyorum; Bu takımın aradan sonraki dönüşünü çok farklı görebiliriz ve istediğimiz, arzuladığımız Konyaspor’u izleyebiliriz.

Dünya Kupası arasında Süper Lig’in futbol arenasından çıkıp biraz parkelerden bahsetmek istiyorum. Konyaspor Basketbol, 2’de 2’yle başlayıp sonrasında peş peşe gelen mağlubiyet serisinin ardından geçtiğimiz Pazar günü kritik maçta Aliağa Petkim’i, her zaman görmek istediğimiz gibi dolu tribünlerin ve Konyaspor futbol takımının desteğiyle, 89-84 mağlup ederek 6. sıraya oturdu.

Avrupa kupalarında ülkemizi temsil eden bazı takımların maçlarını tamamlamasıyla puan tablosundaki yerimiz daha netlik kazanacaktır. Takım olarak iyi ama bir o kadar da dar kadrosuyla mücadele eden Yeşil beyazlı ekibimizin bireysel oyun anlamında biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Çok şeyler beklediğimiz oyunculardan bazıları sakat, bazılarında ise özellikle Eddie’nin performans kaybı yaşaması, Morgan’ın ilk üç-dört hafta boş geçmediği çizgiden, son haftalarda  2’de 1’le dönmesi, Jarell Eddie’nin yine birkaç haftadır çabuk faul problemine girmesi ama buna rağmen Anadolu Efes gibi, Fenerbahçe gibi ligin lokomotifi olan takımlarla başa baş mücadele etmesi, Süper Lig’e yeni çıkan bir takım için bence takdir edilmesi gereken bir konu.

Buna karşılık bazen de zorlanan ve yenebileceğimiz bir takıma evimizde mağlup olan takımın, ne yapacağı belli olmayan bir takım haline geldiğini görüyoruz. Bu nedenle bu haftaki rakibimiz olan Darüşşafaka’yı deplasmanda mağlup edip dönersek bence sürpriz olmaz. Futbol takımımızda olduğu gibi basketbol takımımızda da oyun başlamadan önce oyuncuların vücut dillerini okumak gibi bir alışkalığım var.

İsim isim bahsedersek; önce yabancılardan Jarell Eddie’yi bir kaç haftadır biraz mutsuz görüyorum, daha doğrusu kafası karışık gibi. Kendisi oyunun içine giremiyor, oyunu yaşayamıyor. Ya bir yerlerden bi teklif var ya da bir problemi var olduğunu tahmin ediyorum. Morgan idare ediyor, Alex Perez sakatlığı sonrası biraz toparlanmış ama yüzde yüzünde değil,  Rasheed Sulaimon’da bir problem yok,  Badzim tam bir soru işareti, tam istenilen verimlilik düzeyinde değil.  Troy Selim Şav ise ya zamana ihtiyacı var ya da Konyaspor’un aradığı ama verim alınamayan oyuncuların başında geliyor.

Yerlilerden ise Can Altıntığ lige çok iyi başlasa da son haftalarda süre aldığı zamanlar birşeyler yapma çabasında, mücadeleci. Erkin Şenel’i geçtiğimiz sezonlardan tanıyoruz; kendini kanıtlamak göstermek gibi bir niyeti yok, aksine Konyaspor formasını giymenin gururunu mutluluğunu yaşıyor, oyun anlamında katkısı yok denecek kadar az. Mert Gizir ve Murat Göktaş’ı henüz yeteri kadar izleyemedik.

Gelelim Ramazan Tekin’e; çok iyi niyetli, gayretli ama bir Süper Lig basketbolcusuna yakışmayan basit hatalar yapıyor. 8 maçta toplam 73 dk. süre alan bir oyuncu 32 sayı 3 asistle takıma katkı sağlamaya çalışıyor.
Takımın en temel başlıca sorunu ise takım halinde serbest atış çizgisinde yeteri kadar başarılı değiliz. 8 maçta çizgiden kazanılan sayılar  95/147. Sizce de düşük değil mi? 

Başarılı ve tecrübeli koç Engin Gençoğlu, ilerleyen haftalarda bu tür bazı problemleri çözecektir. Zaten basketbol takımımızdan Süper Lig’in ilk sezonunda büyük bir başarı beklentim yok. Play-off’lara kalabilecek kapasitesi var ancak  üst sıralar ve Avrupa için konuşmak bana göre çok iddialı olur.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Sınığ Arşivi