Rakibe 3 puan hediye etmek böyle bir şey

Bugün size farklı bir maç sonu değerlendirmesi yapacağım.

Ne satır aralarında bahaneler gizleyeceğim, ne de cümle aralarına kaçamaklar yerleştireceğim.

Bugün sahada iyi oynamadık demek yalan olur. İyi oynadık da diyemiyorum. Ortada tek bir hakikat var kaybeden bizdik.

Evet, siz tribünde sesinizi kısarken, televizyon başında yumruğunuzu sıkarken, Konyaspor son vuruşu yapamadı. Eksik olan o son vuruşu…Penaltı kaçırdık, ofsayta düştük, fırsat teptik. Kendi ellerimizle yazdık mağlubiyetin girişini, gelişmesini ve sonucunu.

“Bu maç alınmalıydı” diyorsunuz. Haklısınız.

“Bu kadar fırsat kaçmaz” diyorsunuz. Kesinlikle doğru.

“Bu oyunla nasıl kaybettik?” diyorsunuz. Vallahi biz de hâlâ çözemedik.

Ama şu kadarını bilin: Umursamaz değildik. Sahada mücadele vardı, ama bir şey eksikti. Ruh vardı, ama düzen yoktu. Çaba vardı ama sistem yoktu. Heyecan ve hırs vardı ama akıl yoktu. Ve futbol, sadece bunlarla değil; disiplinle, kararlılıkla, dikkatle kazanılıyor.

Recep Uçar maç sonu “Rakip bizi cezalandırmadı, biz kendi kendimizi cezalandırdık” dedi. Bu cümle bizim için bir önemliydi, yerinde bir tespitti. Takım olarak gereken seviyenin altında kaldık. Bu gerçeği eğip bükmeyeceğiz.

Ya Emre Belezoğlu’na ne demeli. Hak etmedikleri maçın sonunda yaptığı değerlendirmede sıralamayı karıştırdı. Bedava puanın sevinci ile "Konyaspor’u altımıza aldık" dedi. Tabiki kasıtlı değildi ama konuşurken biraz dikkat etmesi gerekiyor.

Futbol hep adaleti olan bir spor olsaydı belki de bu kadar sevilmezdi.

Bugün adalet bizden yana değildi.

Bugün şans yanımızda değildi.

Bugün top bizi sevmedi.

Yenseydik 2 basamak yükselecektik. Ama olmadı.

Bir de kırmızı kart çıktı bize. Durduk yerde kart almak böyle bir şey olsa gerek. İkinci sarı kartta, rakibe faul yapmayı gerektirecek bir durum yoktu. Daha dikkatli olmalıyız.

Konyaspor 3 puanı Antalyaspor’a hediye etti