Öyle ki herkes muhabir,

Öyle ki herkes gazeteci,

Öyle ki herkes savcı,

Öyle ki herkes hakim.

Hatta öyle ki herkes bakan, başbakan ve dahi kral…

Bugün dünyada akıllı telefon kullanıcı sayısı ortalama 6,5 milyar. Bir başka ifadeyle dünya nüfusunun dörtte üçü akıllı telefon kullanıyor demektir.

Akıllı telefon kullananların 1 milyar eksiği internete düzenli ulaşıyor.

Yani dünya her türlü çevrimiçi diyebiliriz.

Peki, bu ne demek?

Bu öncelikle şu anlama geliyor...

Dünyada bebekler ve ileri yaşlılar hariç bütün insanlar iletişim ve etkileşim içinde. Bilgiye ulaştığı gibi bilgiye de ulaştırıyor. Sadece ulaşmıyor. Aynı zamanda etkiliyor. Etkilemekle de kalmıyor örgütlüyor. Türkiye’de gezi kalkışması buna en somut örnek.

Fransa’da yakın zamanda yaşanan ayaklanmalar, eylemler, yürüyüşler, ateşli ve zarar verici nümayişler çevrimiçi birlikteliklerin tam ifadesi diyebiliriz.

Ülkeleri şehir olarak ifadelendiren dünya haksız da değil.

“Almanya da var bizde niye yok?” diyen sorgulayıcı bireyden tut da, “Recep Tayyip Erdoğan duruşu neden benim ülkemin liderlerinde yok?” sorgulamasını ülkesinin gündemine, takipçilerinin bilinç altına anında sokuyor.

Ne ülkelerin kendi medyası ne STK’ları bu akımın önünde durabiliyor.

Stratejik olarak önleyici kısıtlamalar, yavaşlatmalar akım ateşlerini söndüremiyor.

Ez cümle; çevrimiçi dünya elektronik hükümeti kurtulmuş da biz sadece kendi kendimizi avutmaya çalışıyoruz.