Bir önceki maçta güçlü İspanya karşısında bizi üzen Millî Takım, hiç tahmin etmediğimiz bir skorla sahadan ayrılmıştı. Bulgaristan maçında ise yine tahmin etmediğimiz bir sonuçla sahadan ayrıldı. İşte futbol bu. Futbolun güzelliği de bu zaten. Sürprizlerle dolu. Eğer futbolda sürprizler olmasaydı, belki de bu kadar çok sevilmeyecekti.
Evet, bir önceki maçta İspanya karşısında alınan yenilgi sürpriz sayılmazdı. Ancak 6-0’lık skor elbette beklenmiyordu. İspanya güçlüydü ama Türkiye gibi hiç de sıradan olmayan bir takım karşısında bu kadar fark beklenmezdi.
Gözler Bulgaristan maçına çevrilmişti. “Acaba ne oldu, Millî Takım’a nazar mı değdi, yoksa içeride bazı sıkıntılar mı var?” Herkesin aklındaki sorular bunlardı. Ama Millî Takım bekleneni yaptı. İlk yarıda işler istediğimiz gibi gitmese de ikinci yarıda tablo tamamen değişti. Bulgaristan’ı tarihimizin en farklı skoruyla yendik. Üstelik bu, deplasmanda Bulgaristan’a karşı aldığımız ilk galibiyetimiz oldu.
Millî Takım’a tek tek baktığımızda gerçekten Avrupa’nın en kaliteli futbolcularından oluşan bir kadro görüyoruz. Oyuncuların çoğu, Avrupa’nın önemli kulüplerinde oynuyor. Hocamız da geçmiş başarılarıyla bilinen bir isim.
Şimdi kritik maç önümüzde: Gürcistan. Daha önce Gürcistan’ı yenerken zorlanmıştık. Gerçi o maç deplasmandaydı ama Gürcistan’ın güçlü bir takım olduğunu da söylemek lazım. Bugün İspanya karşısında da fena bir oyun sergilemediler. 2-0 yenildiler ama İspanya’nın gücü de ortada.
Tabii Dünya Kupası’na gidebilmek için ya birinci sırada olmak gerekiyor ya da en azından ikinci sıradan playoff’lara kalmak. Koca yürekli bu takım, Salı günü oynayacağı maçta inşallah iyi bir futbol sergiler ve istediğimiz şekilde devam eder.
O maçı kazandığımız takdirde zaten büyük ihtimalle sürprizlere gerek kalmadan ikinciliği garantilemiş oluruz. Millî Takım bize güzel, umut dolu bir gece yaşattı. Tek tek bütün futbolcuları ve yöneticileri yürekten tebrik etmek lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.