Nüfus artışındaki sert düşüşün sebebi ne?
Nüfus artış hızımız düştü. Geçen yıl 1 milyon151 bin artan nüfus bu yıl sadece 459 bin arttı.
Nüfus artış hızındaki bu sert düşüş ile ilgili bir açıklama yapılmadı. Nüfus artış oranı bir yıl önce binde 13.9 iken bu yıl binde 5.5’e geriledi.
En şaşırtıcı rakam İstanbul’dan geldi. İstanbul’un nüfusu geçen yıla göre 56 bin azaldı.
Konya’nın nüfusu ise 17 bin artarak 2 milyon 250 bini geçti. Konya’da nüfus bir yıl önce 26 bin artmıştı.
Dünyada nüfus devamlılığının sağlanabilmesi için artış oranının yüzde 1.2’nin altına düşmemesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın “üç çocuk” tavsiyesi bu gerçeğe dayanıyor.
Binde 5.5’lik artış (yüzde 0.55) tehlike çanlarının çaldığı anlamına geliyor.
Nüfus artışındaki bu sert düşüşün irdelenmesi gerekiyor. Olağanüstü şartların dışında bir yıl içerisinde böyle bir düşüşün meydana gelmesi pek olası görülmüyor. Pandeminin bu düşüşteki payı nedir, araştırmak gerekir.
İşte ilçe ilçe Konya'nın nüfus istatistikleri ve diğer dikkat çeken ayrıntılar
Arsıza pandemi de kâr etmiyor.
Salgın neden ile restoranlar, çay ocakları, kafeler kapalı. Ekmeğini helâl yollardan kazanan dürüst esnaf hem kendi sağlığı hem de toplum sağlığı için devletin almış olduğu kararlara titizlikle uyuyor. Çoğu günlük kazanıp günlük harcayan küçük esnaf, çok büyük sıkıntılar içerisinde olduğu halde tam bir teslimiyet ile sabrediyor.
Bir de dürüst olmayan esnaf var. Esnaf dahi demek gelmiyor içimde.
Hani, şu adı eğlence mekânı olan yerlerin sahipleri…
Kumarhaneler, gazinolar, randevuevleri, bilumum rezalethaneler…
Gün geçmiyor ki yasak olduğu halde polis baskınına uğramayan onlarcası bulunmasın. Yurdun her tarafından her gün konu ile ilgili birçok haber geliyor. Hele de Konya’da… İnanılır gibi değil.
“Polis kumarhaneyi bastı, 50 kişiye ceza yazdı, işyerini mühürledi.”
“Jandarma eğlence mekanına baskın düzenledi, 60 kişiye cezai işlem uyguladı.”
“Emniyet güçleri açık gazino tespit etti, 70 kişiyi cezai-idari işlem yaptı.”
Ve benzeri..
Haaa… Bir de defalarca mühürlendiği halde yeniden açanlar var.
Geçenlerde okudum, polis 9 defa kapatmış, adamlar 9’unda da açmışlar.
Para cezaları, idari işlemler, yaptırımlar… Hiçbiri işe yaramıyor.
Bunlar nasıl bir para kazanıyor ki, her defasında açma cesareti bulabiliyorlar.
İki seçenek var. Ya gerçekten astronomik kazanıyorlar, ya da cezalar caydırıcı değil.
Bu konunun da araştırılması gerekiyor. Arsızlara, utanmazlara, kanun dinlemezlere, milletin sağlığı ile oynayanlara fırsat verilmemeli.
Hani bunlar öğrenciydi?
Yazıyı kaleme aldığım dakikalarda Boğaziçi kalkışması ile ilgili İstanbul Valiliğinden bir açıklama yapıldı.
İşte o açıklama:
Kadıköy İskele Meydanı’nda Kadıköy Kaymakamlığınca pandemiyle mücadele önlemleri kapsamında alınan toplanma, gösteri ve yürüyüş yasaklama kararına aykırı olarak 04.02.2021 Perşembe günü toplanan şahısların yasa dışı eylemleri sonucu (65) şüpheli şahıs, Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları doğrultusunda İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizce gözaltına alınmıştır.
Gözaltına alınan (65) şüpheliden (58)’inin farklı silahlı terör örgütleriyle iltisaklı-irtibatlı ve haklarında daha önce işlem yapıldığı, (7) şahsın da herhangi bir suç kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Gözaltına alınan (58) şüpheliden:
(1) Şahsın DHKP-C silahlı terör örgütü üyesi olduğu ve arandığı,
(28) şahsın DHKP-C, MLKP, TKEP/L, TİKKO, THKPC, TKML terör örgütleriyle,
(22) şahsın PKK/KCK silahlı terör örgütüyle ilgili geçmişte suç kayıtlarının bulunduğu,
(7) şahsın farklı silahlı terör örgütleriyle iltisaklı oldukları tespit edilmiştir.
Şimdi birilerine sormak gerekir, hani bunlar öğrenciydi, hani gösteriler barışçıl idi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.