Konya’daki Büyükşen çifti cinayetinin sanıkları ilk kez hakim karşısında

Türkiye’nin konuştuğu Konya’daki Büyükşen çifti cinayetinde 3’ü tutuklu 4 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. İşte, sanıklar ile Büşra ve Osman Büyükşen'in de söz aldığı ilk duruşmada yaşananlar.

Konya'da merkez Karatay ilçesine bağlı İsmil Mahallesinde 2018 yılında evlerinde öldürülen Metin ve Necla Büyükşen çiftinin cinayet davası Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

Mahkemede, azmettirici olarak tutuklu sanıklar Esra Taş, sevgilisi Abdullah Başdemir ile çifte adresi tarif eden aynı mahallede oturan Zekeriya Okşen ile çifti öldürdüğü öne sürülen Ertuğrul Çelik hakim karşısına çıkıyor.

SANIKLARIN YARGILANMASINA BAŞLANDI

5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya sanıklar Esra Taş, sevgilisi Abdullah Başdemir, cinayeti işlediği öne sürülen Ertuğrul Çelik ile olaya yardım ettiği belirtilen tutuksuz Zekeriya Okşen katıldı.

Öldüren Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen ile sanıkların yakınları ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.

BAŞDEMİR: 3 GÜNLÜK TANIDIĞIM KADIN İÇİN NEDEN BÖYLE BİR ŞEY YAPAYIM

Duruşmada ilk olarak azmettirici olduğu öne sürülen Abdullah Başdemir'in savunması alındı. Başdemir savunmasında, Esra Taş ile yeni tanıştığını belirterek, ifadesinde şunları söyledi:

''Suçlamadan dolayı 14 aydır tutukluyum. Olay günü, her gün piknik yaptığımız zamana denk geldi. İsmil Mahallesi'ne hiç gitmişliğim yok. Hüseyin K. ile alakam yok. Biz piknik yapıp evlerimize dağıldık. 14 aydır neden tutukluyum, onu bile bilmiyorum. Cinayetle alakam yok. Esra Taş ile yeni tanıştık. Her hafta oturuyorduk. Esra kız arkadaşlarıyla geliyordu. Esra sevgilim değil. Esra, diğer hayatımı bırakacağım dediği için ona yardımcı oldum. 1 ay takıldık. Ona yardımcı oldum. Ertuğrul Çelik, bizim köylümüz. Misafirlerle onun çalıştığı yere gidiyorduk. Cinayetle alakamın olma ihtimali yok. 3 günlük tanıdığım kadın için neden böyle bir şey yapayım ya da eğlendiğim kadın için neden böyle yapayım.''

Olaya yardım ettiği öne sürülen Zekeriya Okşen'i tanımadığını söyleyen Başdemir, ''Zekeriya Okşen'i hiç tanımıyorum. Ben Esra'ya olay günü 'Bugün kurtuluyorsun' gibi bir şey söylemedim. Ben gözaltına alınana kadar cinayeti Hüseyin ile Esra işledi zannediyordum. Çünkü Hüseyin, Esra'ya Bosna Hersek Mahallesi'nde ev tutmuş. Dosyadaki telefon kayıtları bana ait'' dedi.

"OSMAN KENDİNE KURBAN MI ARIYOR?"

Abdullah Başdemir, savunmasında salonda bulunan, öldürülen Büyükşen çiftinin oğullarından doktor Osman Büyükşen'e yönelik ise ''Osman Hocama bir şey sormak istiyorum. Rahmetlilerin katillerinin bulunmasını mı istiyor, yoksa kendine kurban mı arıyor? Olayı kapatmak mı istiyor?'' diye konuştu.

"ESRA'YA AŞIK DEĞİLİM"

Öldürülen ​Büyükşen çiftinin ailesinin avukatı, Başdemir'e, ''Esra'ya madem aşık değildin, neden böyle yaptın?'' diye sordu. Başdemir de ''Ben Esra'ya aşık değilim. Ben Esra'ya ulaşmak istesem, parasını verir ulaşırdım" dedi.

Avukatın ''Esra'nın öbür hayatından dediğin kastın ne? Esra ve ailesine para yardımı yaptın mı?' sorusu üzerine Başdemir, ''Esra, para karşılığı erkeklerle görüşen bir kadındı. Esra'ya son 1 yıldır değer vermeye başladığım için para yardımı yaptım'' cevabını verdi.

Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.

"BEN KİMSEYİ ÖLDÜRMEDİM, ÖLENLERİ TANIMIYORUM" 

Verilen aradan sonra azmettirici olduğu öne sürülen sanıklardan Esra Taş dinlendi. 

Esra Taş, savunmasında, daha önce verdiği ifadelerinin doğru olmadığını ve baskı altında ifade verdiğini öne sürdü. Taş, mahkemedeki ifadesinde, ''Benim daha önceki ifadelerim doğru değil. Bana baskı yaptılar. Sürekli bana 'Abdullah yaptı, diye söyle' diyorlardı. Ağabeyim bana 'Abdullah cinayet işlemiş. Senin haberin yokmuş. Sana yaranabilmek için yapmış' dedi. Sürekli jandarmadan bana baskı vardı. Benim de Hatice (tanık) gibi ifade vermemi istediler. Vicdanım çok rahatsız. Beni çok korkuttular'' dedi.

Ailesi öldürülen çiftle aynı mahallede oturan eski sevgilisi Hüseyin K. ile 1 yıl ilişki yaşadığını belirten Taş, şunları söyledi:

''Hüseyin'e kırgınım. 1 yıllık ilişkim vardı. Ailesiyle hiçbir sorunum olmadı. Hüseyin, bana 'Benimle kaçar mısın?' diye sordu. Yola çıktığımızda patronu ve ailesi sürekli telefonla onu arıyordu. Daha sonra ben patronu ve annesiyle kendi cep telefonumdan konuştum. Hüseyin bana hamile olduğumu söylememi istedi ama öyle durum yoktu. Daha sonra Hüseyin, bana kendisinin kötü olduğunu söyledi; biz de Konya'ya geri döndük. Bir gün kiralık apart dairede daha sonra arkadaşımda kaldım. Abdullah ile ilk tanıştığımız gün, cinayet günüymüş. O gün Mustafa Okşen, beni aradı. Onunla sadece Hüseyin için muhabbet ediyorum, konuşuyorum. Mustafa ağabeyle tek muhabbetim, Hüseyin'in arkadaşı olmasıydı daha sonra bana Zekeriya'nın numarasını verdi. Zekeriya ağabeye Hüseyin'in evini sordum. Hüseyin'in nerede olduğunu merak ettim. Zekeriya ağabey, 'Camiyi arkana al, soldaki ev' diye tarif etti ama bu adresi kimseye vermedim. Biz daha sonra 4 kız, Abdullah'ın yanına mangal yapmaya gittik. Bir ara Ertuğrul ağabey gelip gitti. Abdullah'ın ağabeyi, bize bakıp gitti. O gün orada lojmanlarda Abdullah'la birlikte olduk. Ben kimseyi öldürmedim, ölenleri tanımıyorum.''

Eski sevgilisi Hüseyin K'nin ailesiyle de arasının iyi olduğunu kaydeden Esra Taş, ''Hüseyin'in ailesiyle hiç kötü konuşmam olmadı. Hüseyin'le olacaksam bile ailesiyle bir araya gelmek istediğimi söyledim. Annesiyle çok iyi konuştum. Bana her zaman iyi davrandılar. Abdullah'la ise son 1 yılda iyi olmaya başladık. Jandarmadan bana baskı yaptılar. Bana baskı yapan komutanlar neredeyse tokat atacaklardı. İlk ifademin geçersiz sayılmasını istiyorum. Ben Abdullah'a birine veya kimseye bir şey yap demedim. O, aklı başında bir insan. Ben kimsenin ne canına ne malına göz dikmedim. Hüseyin'in annesi ve babası da benimle çok iyi konuşuyordu'' dedi. 

ERTUĞRUL ÇELİK: AİLE İÇİNDE OLAN OLAYI BANA YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR 

Konya'da Büyükşen çiftini öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Ertuğrul Çelik ise savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Olay günü Abdullah Başdemir ve Esra Taş'ın arkadaşlarıyla birlikte mangal yaptığı barajdaki tesiste nöbetçi olmadığını belirten Çelik, savunmasında şunları söyledi:

''Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Olay günü nöbette değildim. Meram Tıp Fakültesi'ne gittim. Annem için doktorla görüştüm. Olay saat 22.30'da olmuş. Benim köyümle, olayın işlendiği İsmil Mahallesi arası da 120-130 kilometre. Ben saat 22.51'de barajda telefonla görüştüm, bu nasıl olabilir. Ölenleri ve öldürenleri tanımıyorum. Abdullah'ın o gün beni aramasının sebebi kap-kaçak istemek için arıyor. O saatler arasında nasıl İsmil'e gidip geleyim? Baraja gitme sebebim ise onları oradan çıkarmak içindi. Büşra beni göz torbalarımdan tanıdı. Ben cinayet işlemedim. İşleyemem. Sürekli birilerini suçladılar. Ben 5 yılda hiç mi yaşlanmadım? Nasıl tanıdı beni? Bildiğin bana 'helva hazır, yağ hazır, Ertuğrul gel şeker ol' dediler. 18 dakikada nasıl cinayet işleyeyim? Aile içinde olan olayı bana yıkmaya çalışıyorlar.''

OKŞEN: AÇIK ADRES VERMEDİM

Olayın işlenmesinde yardımcı olduğu iddiasıyla bir süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanan Zekeriya Okşen ise ifadesinde, ''Esra, 31 Ağustos'ta beni aradı. Esra'yı da 2 kez kafeye gittiğimde gördüm. Yine de tanımam Esra'yı. 2 kez telefonla aradı. Birinde Hüseyin'i sordu. İkincisinde ise bana 'Hamileyim, Hüseyin'in evini tarif et' dedi. Ben de ona 'Camiden dön sorsan söylerler' dedim. Ben açık adres vermedim'' diye konuştu.

BÜŞRA BÜYÜKŞEN: ERTUĞRUL ÇELİK'İN GÖZLERİ, O GÜN GÖRDÜĞÜM GÖZLER

Olay günü, saldırganın dipçik darbesiyle baygınlık geçirip, ölü gibi davranan ve daha sonra yatak odasının penceresinden atlayan çiftin kızları Büşra Büyükşen de mahkemede tanık ve müşteki olarak dinlendi.

Olay günü yaşananları anlatan Büşra Büyükşen, şunları kaydetti:

''Bu insanların varlığından haberim bile yok. Metin ve Necla, annem ve babam olur. Esra, Abdullah ve Ertuğrul'dan şikayetçiyim. Saat 21.30 sıralarında babam camiden geldi. Daha sonra arabayı garaja park etmek için dışarı çıktı. Daha sonra televizyon izledi. 10 dakika sonra Ertuğrul içeri girdi. Babama ateş etti ve bize döndü. Sonra çaydanlık fırlatmak istedim. Dışarıdaki alana çıkarak tüfeğiyle uğraşmaya başladı. Uğur ağabeyimin tüfeğini almak istedim. Ama bulamadım. Sonra tüfekle bana vurdu. Bayılma numarası yaptım. Bir süre sonra dışarı çıktım. Dışarı çıktıktan sonra yola çıkıp koşmaya başladım. Osman Topbaş geldi. Arabasına bindim, jandarmaya gittik. Ardından Uğur ağabeyimin yanına gittik. Daha sonra olay yerine geldik. Ben sadece babamın vurulduğunu gördüm. Bana annemin öldüğünü hastanede söylediler.''

Saldırganı gözlerinden tanıdığını belirten Büşra Büyükşen, ''Yüzünde kar maskesi vardı. Siyah pantolon, kısa kollu siyah tişört, ellerinde eldivenleri vardı. Ertuğrul Çelik'in gözleri, o gün gördüğüm gözlerdir. Aile içerisinde yaşanan bir olayı, nasıl bir tanımadığım kişinin üzerine atarım'' dedi.

                 Büşra Büyükşen

OSMAN BÜYÜKŞEN: BİZ GERÇEK KATİLİN PEŞİNDEYİZ

Öldürülen Büyükşen çiftinin çocuklarından doktor Osman Büyükşen de sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, ''Olayı gece saat 23.00'de duydum. Çabuk gelmemi söylediler. İstanbul'dan yola çıktım. Olayla ilgili yasal ve siyasi yollardan araştırılmasını istedim. Abdullah Başdemir, biraz önceki ifadesinde bana 'Kurban mı arıyorsun? Yoksa katilimi arıyorsun?' demişti. Biz gerçek katilin peşindeyiz, şikayetçiyim" diye konuştu.

Olayın ardından başlatılan soruşturmada ilk etapta Büyükşen çiftinin oğlu Uğur ve gelini Betül Büyükşen arasında daha önce yaşanan 'mihr tartışması' nedeniyle öldürülmüş olabileceği üzerinde duruldu.

Bu nedenle o dönem gözaltına alınıp serbest bırakılan Uğur Büyükşen de müşteki olarak dinlendi. Uğur Büyükşen, ''Bu davada çile çeken benim, şikayetçiyim'' dedi.

Mahkeme heyeti, ifadelerin ardından duruşmayı 24 Ekim 2022 tarihine erteledi.

İDDİANAME

Davanın iddianamesinde, azmettirici olarak tutuklu sanıklardan Esra Taş, sevgilisi Abdullah Başdemir ile çifte adresi tarif eden aynı mahallede oturan Zekeriya Okşen ile çifti öldürdüğü öne sürülen Ertuğrul Çelik hakkında 'tasarlayarak adam öldürme' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 'nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal' suçlarından da 3'er yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmaları talep edildi. Polis ekipleri Konya Adliyesi önünde geniş çaplı tedbir alırken, adliyeye gelenler üst araması yapıldıktan sonra içeriye alınıyor.

“HAKİM VE SAVCININ AĞZI BAĞLANSIN”

Hazırlanan iddianamede, Esra Taş'ın tutuklu bulunduğu cezaevinden ailesiyle yaptığı telefon görüşmelerinde, Taş'a ailesi tarafından cezaevinde olayla ilgili herhangi bir kimseye bildiklerini anlatmaması, dinlenebileceği ihtimali nedeniyle her şeyi telefonda konuşmaması gerektiği yönünde telkinlerde bulunulduğu belirtildi. Esra Taş'ın, yine yaptığı başka telefon görüşmesinde, annesi D.T.'ye ölen bir kişinin çenesine bağlanan bezi alıp, mahkeme günü 'Hakimin ağzı bağlansın, savcının ağzı bağlansın' diyerek dua etmesini söylediği kaydedildi. Esra Taş'ın görüşmenin devamında, '3 kez bağlayıp açacaksın' diyerek annesine batıl inançlar doğrultusunda telkinlerde bulunduğu da aktarıldı.

KOMŞU AİLE YERİNE BÜYÜKŞEN ÇİFTİ ÖLDÜRÜLDÜ

Soruşturma çerçevesinde, Büyükşen çiftinin yanlışlıkla öldürülmüş olabileceği ihtimali üzerinde de duruldu. Soruşturmayı derinleştiren ekipler, çiftin komşularının evli olan oğulları Hüseyin K. ile Esra Taş'ın bir süre ilişki yaşadığını ve ayrıldığını belirledi. Esra Taş'ın da ayrılma nedenleri olarak Hüseyin K.'nin anne ve babasını sorumlu tuttuğu tespit edildi. Esra Taş'ın, Hüseyin K.'nin annesi M.K. ve babası M.K.'yi öldürtmeye karar verip, Abdullah Başdemir'i azmettirdiği belirlendi. 13 Temmuz 2021'de düzenlenen operasyonda Esra Taş (28), sevgilisi Abdullah Başdemir (47) ve bu çiftin aynı mahallede temasa geçtiği Zekeriya Okşen (40) ile kuzeni Mustafa Okşen'in de aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler Abdullah Başdemir, Esra Taş, Zekeriye Okşen ve Mustafa Okşen çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklulardan Mustafa Okşen 17 Ağustos 2021'de cezaevinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi. 'Kasten öldürmeye yardım etme' suçundan tutuklu bulunan Zekeriya Okşen de tutukluluk süresine itiraz etti ve 4 Şubat'ta tahliye edildi.

GÜVENLİK GÖREVLİSİ TUTUKLANDI

Devam eden soruşturmada, olayın azmettiricisi olduğu ileri sürülen Abdullah Başdemir'in o dönem çiftliğinde çobanlık yapan ve daha sonra Konya'dan ayrılarak Ankara'ya giden Afgan uyruklu Abdulhamid Uzbek, 'kiralık katil' olduğu iddiasıyla tutuklandı. Soruşturma sürerken, Uzbek 22 Ekim 2021'de adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Yine soruşturmada gözaltına alınan ve Çumra'da Selçuk Üniversitesi'ne ait bir tesiste güvenlik görevlisi olarak çalışan Ertuğrul Çelik (47), çıkarıldığı mahkemece 22 Nisan 2022'de tutuklandı.

BÜŞRA BÜYÜKŞEN TEŞHİS ETTİ

İddianamede yer alan Büşra Büyükşen'in ifadesinde, "Boyu, kilosu, fiziki yapısı, kollarındaki kıl oranı, göz yapısı, göz rengi, göz kapakları ve göz altındaki torbalar itibarıyla evimize girerek, babama ateş eden ve arka odada göz göze geldikten sonra elindeki tüfeğin dipçiğiyle kafama vurarak beni yaralayan şahıstır. Bu şahsı kesin olarak teşhis ediyorum" dediği öğrenildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Cinayet, 3 Eylül 2018 Pazartesi günü saat 23.00 sıralarında İsmil Mahallesi 62. Sokak’ta bulunan müstakil bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Metin Büyükşen (55) ve Necla Büyükşen (54) çifti, kızları Büşra Büyükşen ile evlerinde oturduğu sırada eve elinde tüfekle yüzü maskeli bir saldırgan girdi. Saldırgan Metin ve eşi Necla Büyükşen’i tüfekle vurarak öldürdü. Başına dipçikle vurulan Büşra Büyükşen ise olaydan ölü numarası yaparak kurtuldu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Konya Haberleri