Enerji krizi, sadece büyük ülkelerin gündemi değil; ülkemizin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşları ve kooperatifler için de kritik bir mesele.
PANKOBİRLİK Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu’nun son açıklamaları, bu açıdan sadece bir üretim tesisinin kaderini değil, aynı zamanda devletle özel sektör arasında yürütülen “iyi niyetli denge arayışını” gözler önüne seriyor.
Erkoyuncu’nun “Soma'yı bu şartlarda kapatmak niyetindeyiz” sözleri, bir karardan öte zarar ile vicdan arasına sıkışmış bir yönetim anlayışını yansıtıyor. Ekonomik koşullar ne kadar ağırlaşırsa ağırlaşsın, istihdamı ve sosyal yapıyı sarsmamak için hala çözüm masasında kalmayı tercih eden bir yaklaşım bu.
PANKOBİRLİK’in Soma’daki kömür sevkiyatını kesmesi, aslında açık bir mesaj:
“Bu şartlarda sürdürülebilir değil.”
Ama ardından gelen şu cümle önemli:
“Devletle birlikte işletmeye razıyız, kar etmeye gerek yok, yeter ki zarar olmasın.”
İşte tam burada, karın önüne geçen sosyal sorumluluk ilkesi dikkat çekiyor. Çalışanlar, nakliyeciler, ocakçılar, bölgedeki tüm istihdam zinciri... Hiçbiri göz ardı edilmiyor.
Bu yaklaşım, kısa vadeli bilanço karlarından çok uzun vadeli yapısal dengeyi önceleyen bir modelin işareti olabilir mi?
Soma’daki işletmenin kapatılması sadece bir sayfa kapatmak olmayacak. Birçok aile için ekmek kapısı, bir bölge için ekonomik can damarı olan bu tesisin durması, daha büyük sosyal maliyetler doğuracak. Ramazan Erkoyuncu’nun sözlerinde dile gelen “zararı sıfırlama” hedefi, işte bu sosyal maliyetlerin önüne geçme çabasıdır.

Görünen o ki bu hafta kritik bir hafta olacak. Bakanlıklarla yapılacak görüşmeler, sadece Soma için değil, Konya Şeker için de belirleyici olacak. Ümit ederiz ki, bu iyi niyet ve sosyal sorumluluk yaklaşımı, yetkili isimler nezdinde de karşılık bulur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.