Oyun kötü ama moral bozma zamanı değil…
Futbolda her sonuç hoş görülür, ama her oyun hoş görülmez.
Konyaspor kendi evinde Sivas’a 1-0 yenildi.
Filelerle buluşan top sayısı 1, ancak kaleyle/kaleciyle buluşan top sayısı 5.
Konyaspor golü yediği 60.dakikada biraz uyanır gibi oldu. Uyanır gibi diyorum çünkü uyansaydı sonraki 30 dakikada gol veya goller bulabilirdi.
Hatırlamak istemeyeceğimiz bir maç oldu.
Bilgisayarın başına geçip oynadığımız oyunun kötü taraflarını yazmak istedim. Ancak yazacak kötü taraflarımızı bulamadım. Çünkü 90 dakikanın tamamında kötü idik.
Avrupa’ya geçen hafta havlu atmış, sezona kötü başlamış, o eski ihtişamından uzak Sivasspor aradığı çıkışı Konya’da buldu.
“Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi. ” derler ya… Bu maçın gelişi de geçen haftadan belliydi. Takım Ankaragücü maçında sinyal vermişti.
Bir şeyler kötü gidiyordu.
O maçı kaza olarak değerlendirdik ama değilmiş.
Maçın özeti, kötü oynadık ve yenildik.
Defansımız büyük hatalar yaptı.
Orta sahada durduk yere kaptırdığımız toptan da gol yedik.
Allah’tan kalede İbrahim Sehic günündeydi de fark açılmadı.
Sosyal Medya’ya baktım, her kafadan ayrı bir ses…
Kimi hocayı, kimi hocanın oyuncu tercihlerini, kimi oyuncuları eleştiriyor.
Kötü bir oyunun sonunda kaybetmenin getirdiği anlık tepkiler… Olacak…
Ancak her şeyin sonu değil.
Bir hafta içinde oynayacağımız üç maçın ilkiydi bu.
Daha iki maçımız var.
Arkamızda bıraktığımız iki kötü maça değil, önümüzde iyi sonuç almaya niyetleneceğimiz iki maça odaklanmamız gerekiyor.
15 puanımız var ve sıralamada kötü sayılmayacak bir yerdeyiz.
Öyle inanıyorum ki, teknik ekip ve oyuncular da en az bizim kadar üzgünler.
Ben Perşembe günü deplasmanda Kayseri, Pazartesi günü kendi sahamızda Rize ile oynayacağımız maçlardan iyi sonuçlar bekliyorum.
Bu takım ikisini de yenecek güçte… Moralleri bozmayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.