İstanbul’dan üzgün dönüyoruz
Normal şartlarda Beşiktaş ile oynanacak bir maçtan bu skorla ayrılmak normal karşılanabilirdi. Ancak puan ve puanlara hararetle susadığımız bir dönem olduğundan sonucu normal karşılayamıyoruz. Zaman zaman iyi oynadığımız dakikalar da oldu. Hele hele ilk dakikalar gayet iyiydik. Ancak gücümüz, Dolmabahçe’de kendi seyircisi önünde oynayan BJK’ya yetmedi.
Başa baş devam eden maçta dengeler 25.dakikadan sonra değişti. Hele öyle bir pozisyon yaşandı ki anlatılacak gibi değil. Kaleciyi de geçen Semih’in kaleye giden topuna çizgi üzerinde Damjanovic uzaklaştırdı. Ardından Beşiktaş sağanak gibi kalemize geldi. Bu dakikalarda kalecimizin zamanında müdahaleleri ile tehlikenin savuşturulduğunu söyleyebilirim. Artık kontrataklardan medet ummaktan ve uzaktan şut denemelerinde bulunmaktan başka çaremiz yoktu.
İçimizden ‘ah bir şu birinci yarı kazasız belasız bir bitse’ diye dua etmeye başladık. Belki ikinci yarıda verilecek taktiklerle durum değişebilirdi. Ya da yapılacak oyuncu değişiklikleri ile… Oyuncularımız da bunu sezmiş olmalı ki, oyunu yavaşlatmaya, soğutmaya başladılar. 40.dakikatan sonra tempoyu düşürmeyi başardık. Bu bizim işimize geliyordu. 45 artı 1’de karambolde kaçırdıkları gol pozisyonu ve ardından kazandıkları korner kalp atışlarımızı yükseltmeye yettik. Neyse ki birinci yarıda amacımıza ulaştık. Gol yemeden bitirdik. Oyuncuların dişe diş ikili mücadelelerini de tebrik etmek gerekir.
Beşiktaş beklediğimiz gibi ikinci yarıya da baskılı başladı. 49’de Semih’le tam gol kaçtı derken, 50.dakikada bir dakika önce kaçıran Semih ile gol geldi. 1-0 yenik duruma düştük. Beşiktaş bu dakikadan sonra özellikle seyircinin de coşkulu desteğini arkasına aldı.
Golden sonra uzun süre toparlanmakta güçlük çektik. Artık topu kendi yarı sahamızda kabul ettik. Atak geliştiremedik, sürekli top kayıpları yaptık. Bu da Beşiktaş’a istediği oyunu oynama şansı verdi. 63. Dakikada Slowik’in zor durumda, uzak köşeden çıkardığı top bana, ‘keşke lige bu kaleci ile başlasaydık’ dedirtti.
70’inci dakika azalan umutlarımızın tükendiği dakika oldu. Cenk Tosun, fırsatçılığını konuşturdu. Kalecimizden seken topu ağlarla buluşturdu. Beşiktaş böylece 2-0 öne geçti.
Bundan sonrası için yazacak fazlaca bir şey yok. İstanbul’dan puan ve puanlarla dönemedik. Artık önümüze bakacağız. Hatay da bizim gibi sıkıntılı günlerden geçiyor. Her iki takım için de kolay maç olmayacak. Seyirciye bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu maçta Beşiktaş taraftarını hep birlikte gördük. Biz de önceki hafta aynı şekilde stadı doldurmuştuk. Şimdi aynısını yapalım. 12. kişiye ihtiyacımız var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.