Olmasaydı olmazdı
Türk futbol tarihinin en garip maçını geride bıraktık.
Dünya futbol tarihinde dahi ender görülen bir durum geldi başımıza.
Henüz 20. Saniyede Serkan'ın ceza sahası dışında topu eline alması, ardından gelen kırmızı kart ile maça direkt 10 kişi başladık. Serkan gibi bir kaleciden beklenmeyen çok büyük bir hata resmen pahalıya patladı.
O pozisyonda keşke topu tutmasaydı da öyle gol olsaydı. Çünkü o durumda sayı eşitliği ile maç daha farklı şekillenirdi, ki bunu 10 kişi olmamıza rağmen ilk yarı sergilediğimiz oyunla ispatladık. En kötü beraberliği koparabilirdik.
Peş peşe gelen iki galibiyet, takımda oluşan başarı hırsı, oturan sistem ile tam da ileriye atılacağımız, daha sağlam basacağımız bir maçtı, belki de fırsattı bizim için. Fakat biz bunu ilginç bir hata sebebiyle değerlendiremedik. Fırsattı diyorum çünkü özellikle ilk yarı 10 kişi olduğumuzu hissettirmeden, önde basan, geride tutan, kontra atağa çıkan bir takımdık. 11 kişi olsak Malatyaspor bu kadar rahat kazanabilir miydi? İlk yarı sergilenen oyun sonrası ikinci yarıda da haliyle gücümüz yetmedi. Yetmez, kim olsa zorlanır. Sadece istiklal marşı okunurken 11 kişiydik, sonrası malum. Üzgünüz, biraz da şokta.
Serkan'ın pozisyonu ardından o şok haliyle karar vermek zorunda kalan Aykut Kocaman ise ilginç bir karara imza attı. Alper'i oyundan alması taktiksel anlamda zor olanı yapmaya mecbur bıraktı takımı. Alper'i alıp yerine Skubic'i koyması oyun seyrine kısmen etkili oldu diye düşünüyorum. Daha farklı bir değişiklik olsa belki ilk yarı gol bulabilirdik. Kaleciyle karşı karşıya iki net pozisyonu değerlendiremedik ki bu da yaşanan şoktan kaynaklı diye iyimser düşünmek İSTİYORUM!
Çok ilginç bir maçtı geldi geçti gitti... Yıllar sonra da akıllara gelecek, istatistiklere giren, dünya futbolunda dahi bahsi geçecek bir hata ile mağlup olduk.
Maça dair bir diğer önemli detay ise taraftarımızdı. Maçın başında yaşanan ilginç durum, 10 kişi kalmamız, 4. Dakikada gol yememiz asla susturamadı. 90 dakika boyunca takımına sahip çıkan, tribün tabiriyle sadece iyi gün taraftarı olmadığını gösteren, geçen sezon Konyaspor'u tabiri caizse ipten alan Sergen YALÇIN'a olan vefası, maç sonunda tüm takımı çağırması, Serkan'ı (bile) bağrına basıp sahaya yeniden davet etmesi gözlerden kaçmaması gereken büyük bir durum ve hepsi sonuna kadar alkışı hak ediyor.
Net sayılarını bilmiyorum, bakmayı da gerek görmediğim, 50 kadar Malatyaspor taraftarı da kendilerine ve şehirlerine yakışmayan bir tablo sergiledi. Maça 1 kişi önde başlayan, erken gol bulmasına rağmen ilk yarı zorlanan, kaleci hatasıyla da 2. golü bulunca hoş olmayan tezahüratları doğrusu hem yersiz hem de anlamsızdı. Ayıp edip gittiler, canları sağ olsun...
Bir de sosyal medya kanadı var bu maçın, bahsetmeden edemeyeceğim. Serkan büyük bir hata yaptı, istatistiklere göre dünyada 5. sıraya hatası ile ismini yazdırdı. Talihsizlik yaşadı, hata yaptı. Ama bir grup var ki bunu anlamsız iftiralar ile başka yerlere çekiyorlar. Aykut Kocaman, Serkan ve Ertuğrul üzerinden gelecek hafta oynanacak maçımız için seviyesiz, gereksiz bir o kadar da ahlaksız sözler sarf ediyorlar. Bilsinler ki Aykut Kocaman Konyaspor'un teknik direktörü, Serkan Kırıntılı Konyaspor'un kalecisi, Ertuğrul Taşkıran ise Konyaspor'un ikinci kalecisidir ve kimseyle bir derdi, durumu vs yoktur.
O sözleri sarf eden sosyal medya kahramanlarının ağzına sehven bu sözleri veren Serkan hatasını da telafi edecektir. Biz de onun bu hatasını unutacağız ama nasıl yaptığını, çizgiyi nasıl hesap edemediğini unutmak mümkün değil. Bağrımıza basarız, ama şunu da sorarız, sormak hakkımız; ah be Serkan! O çizgiyi nasıl hesap edemez, nasıl görmezsin?
Üstelik maçın başında, üstelik 20. saniyede.
Güzel bir maç olacaktı, kazanacaktık, inanmıştık.
O hata OLMASAYDI bu sonuç OLMAZDI!
Serkan OLMASAYDI da Konyaspor bu seviyede OLMAZDI!
Yaman çelişki...
Haftaya görüşmek üzere, selametle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.