Son dakikada Skubic’in o ısrarcı itirazı olmasa belki VAR devreye bile girmeyecekti. Skubic öyle itiraz etti ki ben korner için itiraz ediyor sanmıştım. Sonrasında hakemin bekleyin işareti gelince Skubic hakeme elini gösterdiği an içimde bir umut oluştu. Galibiyeti hak ettiğimiz bir maçta yine kazanamayacağımızı kabullendiğimiz an bu gelişme ile içimizde bir beklenti içerisine girdik.

Hakemin penaltı noktasını göstermesi ile tribünlerde inanılmaz bir sevinç oluştu. Gol sonrası ise yaşanılan sevinç muhteşemdi. Sevinç anında Serkan’ın rakip sahaya geçip Kayserispor takımının santra yapmasını engelleme girişimi de gol kadar değerliydi. Zor da olsa kazanarak üç puanı hanemize yazdırdık.

Bu hafta takımda büyük sürpriz bekliyordum ama bu sürpriz Miya’nın sahada olmaması değildi. Bajic, Alper, Ömer Ali ve Skubic gibi isimlerin en az 3 tanesini onbire almaz diye bekliyordum.

Kadroda sadece Miya’nın olmamasından ziyade Bajic’in ilk onbir başlamasına şaşırdım. 6 haftadır hiçbir gelişme göremedim. Levan Shengelia’nın kendi kalesine attığı golden sonraki yıkılmış hali ve sonrasında göstermiş olduğu performansa hayran kaldım. Milosevic’in attığı gol öncesinde girmiş olduğu mücadele ve hırsı ile ikinci golün hazırlayıcı oldu. Bir kanatta Miya, diğer kanatta Levan bana güven veriyor. Milosevic, Jonnson ve Jevtovic’in performanslarından da çok memnunum. İşte bu 5 oyuncunun önünde gol atacak, bu oyunculardan kilit paslar atmasını bekleyecek ve özellikle Miya, Levan ve Milosevic’e duvar olacak bir oyuncu arıyor gözlerimiz. Bajic bu noktada beklentileri hiç karşılayamadı. Kendisine gelen bütün topları eziyor. Umarım bu şekilde devam etmez çünkü Konyaspor oynadığı oyunun karşılığını almakta zorlanıyor. Mücahit kendisine tanınan şansı değerlendiremiyor. Her ikisi de formsuz olunca gol atamıyoruz. Bu anlamda önümüzdeki maçlar için endişeleniyorum. Gol yükümüzü Miya, Levan ve Milosevic çekecek gibi görünüyor. Bajic’in olmadığı anlarda Konyaspor çok daha iyi oynadı ve daha çok pozisyon buldu.

Bir şeyin altını çizmeden geçemeyeceğim. Bajic her ne kadar formsuz da olsa saha içerisinde mücadele ederken protesto edilmesi kabul edilemez. Bu diğer oyunculara da yansıyor. İnsanların maç esnasında tepki vermesi doğru değil. Bu konuda Nalçacılıların gayreti ve çabasını takdir ediyorum. Takıma sadece onların destek vermesi ve bu protestoları engelleme çabaları son derece önemliydi. Çünkü saha içerisinde iyi yada kötü oynayan bir oyuncunun giydiği forma için verdiği mücadeleyi daha kötü hale getirmeye kimsenin hakkı yok. Bajic eğer kötü oynuyorsa onu cezalandıracak kişi Aykut Kocaman’dır. Lütfen bu konuda biraz daha hassas olalım.

Son dakikada kazanılan üç puanla kendi sahamızda kazanarak en azından bir silkelendiğimizi düşünüyorum. Tribünlerin sahadan mutlu ayrılması da oyuncularımızın yüzünün gülmesi de büyük bir moral oldu. Ligin ilk altı haftası itibari ile şu sıradayız diye hesap kitap yapmak yanlış olur ama en azından üst sıralarda tutunmak ve üst sıralarda yarışa devam etmek takımı her zaman dinç tutar. Umarım ligin sonuna kadar hep üst sıralarda kalmaya devam ederiz.