Göztepe’ye yenmek ayrı bir mutluluk. Eski defterleri karıştırmak istemem ama ne anlatmak istediğimi gerçek Konyasporlular bilirler.

Konyaspor’da her şey yolunda. Mutluyuz sevinçliyiz. Aziz mübarek Kadir Gecesi’nde alınan galibiyetin anlamı da büyük…

Bazen sadece sonuca odaklanılır. Çünkü elde edilecek puan veya puanlar altın değerindedir. Şampiyonluğa oynarken, küme düşmemek için… Ancak bazen de futbolun tadını çıkarmak ister insan. İşte Göztepe maçı bunlardan biriydi. Futbola baktık. Oyunun güzellikleri ile zevklendik. Teknik heyeti de oyuncuları da tebrik etmek gerekir.

Konyaspor, olması gereken gibi oynuyor artık. Ne zaman ileri gideceğini, ne zaman geriye döneceğini iyi biliyor. Sürprizlere fırsat vermemeye gayret ediyor. Bazen dengeli oynuyor, bazen riski göze alıyor, bazen tamamen savunmaya çekiliyor.

Göztepe maçında golü attığımız dakikaya kadar oyun içerisinde disiplini bırakmayan, gerektiğinde ileride baskı kuran bir Konyaspor gördük. Öyle her an gol yiyecekmiş gibi de hop oturup kalkmadık. Zaman zaman heyecanlandık ama endişeye kapılmadık.

Gol attıktan sonra ise avantajı korumaya çalıştık. Olması gereken gibi… Ancak yine de bu kadar geriye yaslanmamak gerekir diye düşünüyorum. 1-0’lık üstünlüklerde böyle bir psikoloji kendiliğinden oluşur kabul ediyorum ama rakibin üzerimize geleceğinin farkında olarak kontrataklardan pozisyonlar üretmeyi bilmeliyiz. İşte o zaman rakibin umutları iyice tükenir.

İbrahim Sehic’in de hakkını verelim yine. Birçok tehlikeyi ustaca savuşturdu.

Tam her şey yolunda gitmişken kongreye gidiyor Konyaspor. Hilmi başkan hem başkanlığı döneminde hem de öncesinde Konyaspor’a çok şey verdi. Çok emeği var. Konyaspor’da birisi için ‘baba’ denilecekse, Hilmi Başkan bunu hak eder. Süleyman Demirel için seçimlerde kullanılan bir slogan vardı. ‘Baba bizi bırakma…! ‘  diye… Ben de aynı şeyi Hilmi Başkan için söylüyorum. ‘Hilmi Başkan bizi bırakma…!’