Dijital meydan okumaya Konya’dan cevap: Haber Dairesi
“Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor” klişesini hepimiz biliriz. Akademisyenler olarak kullanmaktan biraz imtina etsek de gerçekten yerinde bir tanımlama. Öyle hızlı bir değişim yaşanıyor ki yetişemeyenin başı dönmekle kalmıyor. Sosyal, siyasal ve ekonomik yaşam başta olmak üzere hayatın her alanında eksik kalıyoruz.
Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız bu yeniliklerden de medya aracılığıyla haberdar oluyoruz. Yani medyanın öneminin azaldığı tezi, baştan söyleyelim, kökten yanlış. Medyanın önemi aksine daha da arttı. Çünkü artık yeni medya, halk arasındaki ifadesiyle sosyal medya iletişim çağını farklı bir boyuta taşıdı.
Artık kullanıcılar içerik üreticisi haline geldi. Profesyonellik ve büyük yatırımlara ihtiyaç duymadan kitlesel yayıncılık yapmanın yolu açıldı. Bir çok avantajı olduğu gibi iletişim alanındaki sorunlar da yenilikler gibi “baş döndürücü” şekilde çoğalıyor. Yeniliklere olduğu gibi sorunlara da ayak uydurmamız gerekiyor.
Sorunlar sonraki yazılarımızın konusu olsun ve geleneksel medyanın bu dönüşüme nasıl ayak uydurduğuna biraz bakalım. Türkiye özelinde çoğunluğu halen eski usullere bağlı kalmakta direniyor. Sermaye gücü ve profesyonelliğe güvenerek elindeki bilgi ve ekonomi hükümranlığını sürdürme çabasındalar. Bireysel ve kolektif kullanıcıların, bloglar, internet siteleri ve sosyal medya araçlarından vurduğu sert darbelerle sosyal medya uzantılarını oluşturarak rekabet etmeye çalışıyorlar. Özellikle televizyon, geleneksel medyanın hakimiyet çabalarının lideri konumunda.
Uzun yazıların konusu bu ama çok önemli. Çünkü medyanın geleceği bu “meydan okumalar” ve verilen cevaplar sonrası şekillenecek. Eğlence medyasını biraz kenarda tutarsak haber medyasının dönüşümü yaşam ve yönetim şekillerine de yön verecek. Tabi kenarda tuttuğumuz eğlence içerikleri ve ekonomik gelir modellerinin haber içeriklerinin peşini bırakmayacağı da keskin bir gerçek.
Gelelim asıl konumuza. Geleneksel medyanın önemli kollarından biri de tabi ki yerel medya. Yerel demokrasi ve kültür için hayati önemde yerel medya. Türkiye’de her zaman etkinliği ve kalitesi tartışılsa da önemi hep var oldu. Yeni medya ile yerel içeriklere ilgi arttı ama kronik sorunlarının başında gelen ekonomi ve istihdam nedeniyle yaygın medyaya nazaran sosyal medyanın meydan okumalarına, yerel medya daha az refleks gösterebildi. Gazeteler sayfalarını internet sitelerine taşımaktan öteye geçemedi. Dijitalleşmeye bırakın ayak uydurmayı, bu öldürücü hamlelerin hala farkında bile olmayanlar var. “Basılı gazete kalıcıdır. Etkilidir. Bize bir şey olmaz” demekle yetindiler. Televizyona da aynı tepkileri vermişlerdi ve bir çoğu devlet desteği olmasa kapanma noktasına geldi (devlet desteği de ayrı bir tartışma konusu ve garabet).
Artık dijitali anlamanın ve “dijitalde doğma”nın farkına varacak gazetecilik formasyonuna sahip içerik üreticilerinin yaygınlaşması ve bu doğumun “ölü doğum” olmadığını göstermesinin vakti geldi, geçiyor. Dünyada dijital medyanın, gazetecilik ve haber anlayışlarının, sorunlarla mücadelenin ve sonuç alarak yeni haber medyası gerçekliğine dönüşümün adımları atılırken bu kez de “takip” ve “taklit”le kalmamalıyız.
Türkiye’de dijitalde doğan medya (geleneksel medyanın uzantısı olarak değil tamamen yeni medyanın içinde doğmuş haber araçlarından ve gazetecilikten bahisle bu ifade kullanılıyor) geleneksel medyada gazetecilik formasyonu almış ve bir şekilde istihdam sorunu yaşayanların geçiş yaptığı bir mecra olarak göze çarpıyor. İdeolojik, sendikal ya da özlük haklarındaki anlaşmazlıklar gazetecileri bu “masrafsız” alana yöneltti. Diğer yandan tamamen bu alanda “doğan” gazeteciler de yetişti ve çoğunlukla “doğal olmayan” yani “haber ver-reklam al” diye basitçe tabir edeceğimiz gelir modellerinin dışında bir destek modeliyle (dış medyanın uzantısı, dış fon destekli ya da ödeme duvarları, patreon vb mali kaynaklar) ayakta kalmaya ve sistemli yürümeye çalışıyorlar. Yerel medyada ise geleneksel medyanın dışında kalanların, internet sitesi açmak ya da dergi çıkarıp hatır gönülle reklam avcılığı yaparak bireysel çabaların ötesine geçememeleri söz konusu.
Akademik çalışma alanlarımdan biri olan yeni medyayla ilgili ilk yazımı yayınladığım bu alan ise farklı. Formasyonları geleneksel medyada olgunlaşmış gazeteciler, Anadolu’nun güçlü medya şehirlerinden biri olan Konya’da yerel medyaya yeni bir nefes getirme çabasındalar. Arkalarında önemli bir habercilik tecrübesi olan Haber Dairesi ekibi dijitalde doğmayı tercih etti. Ciddi bir saha tecrübesi olan Haber Dairesi ekibi, sosyal medyaya çok kısa sürede aşina olup bu alanda kendi ayakları üzerinde durabilecek dijital araçlarla habercilik yapmak üzerine uzun süredir kafa yoruyor.
“Her şerde bir hayır vardır” deriz ya, bu güçlü ekibin Konya’da geleneksel medyanın en güçlü merkezlerinden KONTV’den ayrılışı ve ekip olarak geleceğin medyasının yoluna adım atmaları, onların ayakta durma çabalarına katkı sağlamanın ötesinde Konya medyasına, Türkiye yerel medyasına ve yerelde dijitalleşmeye yeni bir soluk getirebilir.
Nurettin Bay, Mustafa Tatlısu, Fatma Tunçer Öncü ve birlikte 20 yıldır habercilik yaptığımız Ahmet Akbıyık ve Mustafa Kara kardeşlerime zorlu yollarında başarılar diliyorum. Haberciliği halk için yaptıkça, doğrudan sapmadıkça, doğru gelir modelleri oluşturdukça ayaklarına taş değmeyeceğine inanıyorum.
Ben de inşallah yeni medya, medya ve siyaset ilişkisi, habercilik ve bazen de güncel konularla zaman zaman sizinle olacağım. Bu fırsatı verdikleri için de kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum.
Üç beş cümlelik yazılara alıştığınızı biliyorum fakat bilgi ve zahmetle edinilmiş bilgiden derlenen yorum da zahmet ister. Size zahmet vereceğim ama çağımızı anlamak için basitliğe ve vasatlığa değil bilgiye ve onu anlamaya ihtiyacımız var. Yeni bilgilerle birlikte olmak dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.