Konyalılar dikkat…!
Kış mevsiminde şehirler de sessizleşir. Cıvıl cıvıl caddeler öksüz kalır adeta. İnsanlar evlere kapanırlar artık. Orta Anadolu’da bu durum aralık ayından mart ortasına kadar böyle devam eder. Hava sıcaklığının eksiye düştüğü, yağan karın yolları yürünmez hale getirdiği günlerde ise hareketlilik sıfıra iner neredeyse… Konya’da buna bir de sisi eklemek gerekir. Göz gözü göremez hale gelir.
Bunun bir tek istisnası var. Mevlana’nın vuslata eriş gününden önceki iki hafta durum tersine döner. Bir gün önceki sessiz şehirden eser kalmaz. Hava soğuktur ancak şehir hareketlidir. Yurdun ve dünyanın dört bir tarafından gelen Mevlana dostları ısıtır koca beldeyi…
Bu hareketlilik dün başladı. Yolu eski şehir merkezine düşenler bu hareketliliğe şahit oldular. Konya’nın cadde ve sokaklarında kıyafetleri farklı, lisanları farklı, renkleri farklı insanlar dolaşıyor. Dostça birbirlerini selamlıyorlar. Soğuğa rağmen yola revan olup gelenler, kendilerini yolculuğa sevk edenin hatırına geldikleri şehri de seviyorlar. O şehirde yaşayanları da…
Biz Konyalıların özellikle bu iki hafta boyunca daha dikkatli olmamız gerekiyor. O’nun sevenlerini üzmemeli, gerektiğinde yardımcı olmalı, Mevlana torunu olmanın sorumluluğu ile hareket etmeliyiz. Zira onlar buraya gezip tozmaya, yiyip içmeye, eğelenmeye gelmediler. Onlar Hazreti Mevlana’nın ölümü öldüren vuslat felsefesini yerinde anlamaya geldiler.
Burası Konya… Selçuklu’nun payitahtı, Mevlana ve daha yüzlerce ilim ehlinin ebedi istirahatgahı, iyi insanlar diyarı… Bu üç özellik çok önemli. Şimdi diyorlar ki artık dünyada kıtalar, ülkeler, bölgeler önem arz etmiyor. Şehirler daha ön planda. İnsanlar çoğu zaman ülkeleri değil şehirleri görmek için seyahat ediyor. Bu gerçeğin farkında olmak gerekir.
Bu gerçeğin farkında olmak Konya’ya sahip çıkmayı gerektirir. Konya’nın dünya üzerindeki binlerce şehirden herhangi biri olmadığını fark etmek birinci adım olabilir. Önce bunun bilincinde olmalıyız. Konya herhangi bir şehir değil.
Selçuklu başkentliği, Hazreti Mevlana ve güzel insanlar diyarı…
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın başlattığı ‘Darü’l Mülk’ projesi çok önemli. Taş Bina ve Tekel Deposu’nun şehre kazandırılmasıyla başlayan ve daha birçok bölgede devam eden tarihi dokuyu yeniden gün yüzüne çıkarma hizmetinin kıymeti ileride daha iyi anlaşılacak. Keza Darü’l Mülk Sergi Sarayı…. Burasını anlatmaya kelimeler yetmez. Sadece gidin görün demekle yetiniyorum. Büyük Konya Yangını’nın çıkıp çarşının üçte ikisini kül ettiği tarihten sonra (1867) şehirde büyük değişiklikler yaşanmış. Altınla ölçülemeyecek değerdeki çok sayıda eseri o gün kaybetmişiz. Daha sonra ise bilinçli veya bilinçsiz şekilde tahribat insan eliyle devam etmiş. İnanın şimdi kurtarabildiklerimiz veya kurtarmaya çalıştıklarımız kendi elimizle yok ettiklerimizin yarısı bile değil. Son 20 yılda Ak Parti’nin iş başına gelmesinden sonra sadece Konya’da değil bütün Türkiye’de ecdat yadigârı yüzlerce, binlerce eser ayağa kaldırıldı. Belediyeler de bu yeniden dirilişe katkı sağladılar. Katkısı olan herkesi tebrik etmek gerekir.
İkinci artı değerimiz Hz.Mevlana… Yeşil Kubbe’nin insanlar üzerinde bıraktığı tesiri anlatmaya gerek var mı? Konya’ya gelen herkes bir şekilde Yeşil Kubbe’e ile aynı kadraja girmek için çaba sarf ediyor. Zira ‘Kubbe-i Hadra ile aynı karenin içindeyseniz, Konya’dasınız’ demektir. Şeb-i Arus ise derin bir anlam ifade etmekte… Konyalılık ruhu ile Mevlana felsefesi bu anlam içinde meczolur adeta… Bu yıl Şeb-i Arus etkinliklerine katılanlar daha şanslı. Zira Yeşil Kubbe’nin restorasyonu nihayet bitti, inşası bitirilen Türbe Önü Çarşısı ilk defa tam kapasite hizmet verecek. Güzel işler yapanları bir kez daha saygı ile selamlıyoruz. Bilinmelidir ki tarihe, ecdada özellikle de Mevlana’ya hizmet edenler, hizmet bulurlar.
Üçüncü özelliği Konyalılar pek bilmezler. Kişinin değerini, kişinin kendisi değil bir başkası belirler. Konyalılar dışarıdan iyi insanlar olarak bilinirler. İnançlı, dindar, muhafazakar, milliyetçi, sevgi dolu, aşk insanı, derviş… Madem böyle biliniyoruz, o zaman böyle olmaya, böyle kalmaya gayret etmeliyiz.
Önümüzdeki 10 gün ve sonrasında şehrimize gelen Mevlana dostlarına Konyalılığa yakışır yaklaşımlarda bulunmalıyız. Esnafa, taksicilere, minibüsçülere, otel çalışanlarına bu konuda daha fazla görev düşüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.