Avrupa’da 19.asırdan itibaren başlayan kırsaldan şehre göç modası Türkiye’ye 2.Dünya Savaşından sonra uğradı. Bir uğradı pir uğradı. Aşırı göç her türlü altyapıdan mahrum şehirleri perişan etti. İnsanlar varoş mahallelerde köyden daha kötü şartlarda yaşadılar ama inat edip memleketlerine dönmediler.

Pandemi, köyden şehre göçü sanki tersine çevirir gibi oldu ama devamı gelmedi.

2014 yılında yürürlüğe giren Yeni Büyükşehirler Yasasında ‘köy’ kavramı kaldırıldı. Büyükşehirlerdeki tüm köyler mahalleye dönüştü. Ancak ben bu dönüşümü içselleştiremedim bir türlü… İlçe merkezlerindekilere mahalle diyeceksek şayet, kırsaldakilere nasıl mahalle deriz? Köylere mahalle demek benim içimden pek gelmiyor. Kırsaldaki mahalleler merkez mahallelerdeki her türlü imkanın aynısına sahip olsalar dahi… Bu benim görüşüm.

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın yerel medyaya düşen basın toplantısındaki konuşmaları nedense bana bu mahalle-köy ayrımını düşündürdü. Ancak, tebrik etmek lazım ki Karatay Belediyesi kırsal mahallelere hizmet konusunu finale yaklaştırmış bile…

Kılca diyor ki, “taş parke döşemesi devam eden son 4 kırsal mahallemiz (köy) var. Onları da tamamladığımızda köy içi taş döşeme olmayan yerleşim birimimiz kalmayacak. Yine aynı şekilde köylerdeki iç yolların satıhları sıcak asfalt ile kaplanıyor. “  Tüm bunlar hayal projelerdi. Gerçek oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Büyükşehirler Yasasını gündeme getirdiğinde, muhalefet bu yasanın asla uygulanamayacağını iddia ediyordu. Muhalefe, ‘Konya gibi büyük coğrafyaya sahip büyükşehirlerde bu yasayı uygulamak mümkün değil ‘ diyordu. Karatay, muhalefetin haklı olmadığının ispatı durumunda bir ilçe…

Karatay ilçesinde güzel bir dönüşüm modeli sergileniyor. İlçede yüksek bina pek yok. Çevre yolunun doğusunda yer alan bölgelerde  bulunan bahçeli evler konsepti korunmaya çalışılıyor. Düzgün yollarla ulaşımı, kalıcı çözümlerle altyapısı takviye edilen bu bölgede hala hem hayvancılık yapılıyor, hem de tarım… Konya’nın altı beton, üstü beton yüksek katlı binalarla dolu semtlerinde oturan vatandaşlar köy hasretini bu bölgede gideriyor. Son dönemde yapılan hobi bahçeleri, piknik bahçeleri, lavanta bahçelerine bu yıl Gül Bahçesi de eklenmiş. Bu bahçeler de yine çevre yolunun doğusundaki bölgede bulunuyor. Mevsimi geldiğinde günde binlerce yerli ve yabancı turist buralara akın ediyor. Başkan Kılca’nın Karatay’ında turistler sadece Mevlana türbesini ziyarete gelmiyor. Bu bahçeleri ziyaret edip hoşça vakit geçirmek için de geliyorlar.

Köyden şehre göçü durdurmayı henüz başaramadık. Ancak şehirden köye bir hasret göçünün başladığı da bir gerçek… Zaman zaman nefes almaktan güçlük çektiğimiz bu büyük şehirlerden kaçacak günlerin yakın olduğunu düşünüyorum.

Karatay özünü koruyarak büyüyor. Belediye özellikle bu konuya büyük önem veriyor. Küreselleşen dünya sosyal ve kültürel yozlaşma hastalığıyla boğuşurken Karatay’ın bu hoş olmayan değişime direnmesi hayra alamet bir durum… Umarım aynı şekilde devam eder.

Öyle tahmin ediyorum ki kırsaldaki alt yapı sorunlarının halledilmesi ile birlikte Türkiye’de ‘şehirlerimizde ne varsa köylerimizde de o olacak’ şeklindeki vaat dönemi bitecek, ‘şehirlerimizi köye dönüştüreceğiz’ vaat dönemi başlayacak.  

Karatay’ın yatırımları Türkiye’ye hizmet veriyor

Karatay Belediyesi’nden yeni konut müjdesi